21 Mayıs 2008 Çarşamba

KADIN OLMAK...

Duygu ASENA'nın bir zamanlar bir kitabı vardı.Yıllar öncesi o kitabı ben de okumuştum ama tarafsız bir okuyucu konumundaydım.Çünkü o zamanlar çok gençtim, bekardım ve hayatımda kimse yoktu.Doğrusu ileride kimlerle karşılaşacağım, nasıl duygular içinde olacağımı kestiremiyordum.Bu yüzden de kitaba hiçbir yorum getirememiştim.Ama sadece düşündüğüm kendisinin erkekler tarafından horlandığı,erkeklerin kadınlara bakış açısının onun tarafından iyi olmadığı kanısına kapılmıştım.Bu nedenle erkeklere antipatik duruşu olduğu için feminist takıldığını düşünmüşümdür.Şimdi ise Allah'a şükürler olsun ki onunla aynı düşünceleri paylaşmıyorum.Çünkü kadının adı var.Ayrıca kadın baş tacı diyorum.Bana bu duyguyu yaşatan eşime hayranlığım ve minnettarlığımın tarifi imkansız. Canıma çok değer veriyorum. İyi ki benim hayatımın içinde yer almış.Onsuz bir hayat düşünemem.Bana bu duyguyu yaşatan canım eşime sonsuz sevgilerimi sunuyorum.İşte bu yüzdendir ki bana göre Duygu ASENA yanılmış.Ya da kendisine hiçbir zaman ad konmamış da olabilir, kimbilir.Herkes yaşadıkları ve gördükleri ile var olmaz mı? Kadın olmak bence ayrıcalıktır.Eski çağlarda bile kadına her zaman hürmet varmış.Asil, efendi insanlar kadına gereken saygıyı her daim göstermiştir. Hayatta kadınlar olmasa erkekler ne yapardı acaba.Kadın incedir narindir, ancak yüreklidir,fedakardır,sevgi dolu, hayat doludur.



Hiç yorum yok: