24 Şubat 2011 Perşembe

Gökyüzünün Güzelliklerine Dair

Bu fotoğraflar eşimin geçen yıl ki Finlandiya gezilerine giderken yolculuk esnasında çekmiş olduğu resimler. Hard diskimizi düzenlerken bu resimleri tekrar görünce bloğumda da paylaşayım dedim.
Aslında eşim çocukluğundan beri albüm düzenlemeye ve fotoğraf çekmeye meraklıdır. Bende daha sonra oluştu bu merak. O da kameralı cep telefonları çıktıktan sonra. Cep telefonları hem konuşmak için, hem de fotoğraf çekmek için olunca her anı, her şeyi ben de çeker oldum. Ama gerçekten güzel bir olay. Mesela okul yıllarında, ilk iş hayatımda ve bankadaki günlerime ait rersimlerim hiç yok. Aslında fotoğraf makinam da vardı ama taşımayı sevmiyordum. Başkaları çektiğinde de istemek aklımıza gelmiyor veya istemeye çekiniyorduk. Çünkü o zamanlar tab ettirilmesi koşulu ile sahip olunuyordu resimlere.Oysa şimdi e-postama atsana diyebiliyorsun.Teknolojinin en güzel yanı da bu olsa gerek.

Neyse konumuza geri döneyim. Konumuz gökyüzünün güzellikleriydi. Yıllar önce yalnız yolculuk yaptığım zamanlarda otobüsün camından gökyüzüne bakıp bulutları bulut tarlalarına ve bazı şekillere benzetir, hayal kurardım. O güzellik bana öyle huzur verirdi ki, kendimi o bulutların içinde hayal ederdim.Uzun bir süre öylece vakit geçer, yolculuğum keyifli bir hal alırdı.

Az önce resimleri tekrar görünce o günler aklıma geldi. Yukarıdaki resim mesela bembeyaz düz bir ovayı andırıyor. Güneş batmak üzereyken çekilmiş bir resim ama.O yüzden biraz kızıla da dönmüş bir ovaya benziyor.


Yine bulutların üzerinden güneşin batışı.Muhteşem bir görüntü. Düz bir tarlayı andırıyor.
Uçağın camına güneş ışınlarının yansıması.

Hem gece yolculuğu, hem de gündüz yolculuğu esnasında çekildiği için resimlerde gökyüzünün hem gece,hem de gündüz görüntüsü.
Bir ara da eşimin çektiği resimler ile Finlandiya hakkında da bir yazı yazmaya çalışacağım.Dediğim gibi geçen yıla ait bir geziden.Ama benim bugün aklıma geldi yazmak. Resmi bir iş gezisi olduğu için bu tür gezilere biz maalesef iştirak edemiyoruz. Aslında bu tür güzellikleri gözümle görmeyi de çok isterdim. İşim gereği bu zaten mümkün değil şimdilik ama ileri de zaman ne gösterir bilemeyiz tabii ki.Her şey nasip kısmet. Ancak kendi imkanlarımızla her yeri gezmek de mümkün değil.Bazı gezi planlarımız var ancak onuda sürekli erteliyoruz. Bu yaz sonunda eşimin bir proje kapsamında yine yurt dışı seyahatleri var.
Konuyu yine dağıttım.Oysa sadece gökyüzünün güzelliklerini yansıtacaktım. Neyse bundan sonrasını resimlere bırakıyorum. Aslında hala yoğun geçiyor günlerim.Anlatacak ve okuduğum kitaplardan bahsedecek olmam gerekiyor ama sınava hazırlanacağım. Belki o yüzden de buraya yoğunlaşamıyorum. O nedenle kitap okumaya da ara vereceğim birkaç aylığına.Yani dinlenmek amaçlı okuyacağım ancak. Okuduğum kitap yorumlarımı da kısmet olursa ileride yazarım.Neyse İnşaallah emeklerimiz boşa çıkmaz.
Herşey gönlünüzce olsun.Sağlık ve esenlikler diliyorum.

17 Şubat 2011 Perşembe

Mavi Boncuk Kolyem...

Bugün öğlen tatilinde Kızılay'a gittim ancak fazla vakit bulamadığım için takı malzemeleri satan başka yerlere bakma fırsatım olmadı. Öyle özlemişiz ki, öğlen tatili maalesef yeterli gelmedi gezmeye. Aslında ya hafta sonu ya da izinli olduğumuz bir gün gidip bol bol rahatça gezmek en güzeli. Bugünlerde havalar da günlük güneşlik. Böyle bir havada da  iyi ki gitmişim dedim ama keşke daha fazla gezip, ihtiyaçlarımı karşılayabilecek vakit bulabilseydim çok daha iyi olacaktı. Daha öncesinde de belirttiğim gibi çok detaylı gezemediğim için alışveriş konusunda tecrübeli değilim. Kursa giden arkadaşlarımdan biliyorum. Kurs öğretmenleri neyi nereden alacaklarına kadar da bilgilendiriyorlarmış arkadaşları. Ama benim arkadaşlarımdan takı yapan yok aralarında. Farklı kurslara katılıyorlar. (Ahşap, seramik, dikiş, vitray vs... ) Bende takı yapımını internet üzerinden ve kendim hazır aldığım bazı modellerden inceleyerek öğrendim. O nedenle amatörce çalışmalar benim yaptıklarım da.

Yukarıda ki kolyem de bunlardan bir tanesi. Elimdekileri değerlendirmek adına elimde bulunan iri köşeli boncuk ve kum boncuklardan yaptığım bir kolye. Bu kolyemdeki boncukları misinaya dizdim ve ve uç kısmına büyük bir cam boncuk takıp, en uç kısımlarını da bitle sıkıştırıp yaptığım, yapımı çok kolay bir kolyedir. Yalnız herşey de olduğu gibi bu da sabır isteyen bir uğraş. Dizim işi biraz zaman alıyor. Benim yine en sevdiğim çalışmalarımdan biridir bu kolyemde. Aslında bol bol malzemeye sahip olsam kafamda oluşturduğum o kadar çok tasarım var ki. İşte çalışıyor olduğum için hafta içi vakit bulamıyorum. Hafta sonu da yine başka önemli uğraşlardan dolayı çıkamıyorum. Tabii buna işyerimizin ve evimizin merkeze uzak olmasının etkisi çok büyük. Neyse sağlık olsun diyorum. Bende olduğu kadarıyla yapıyorum....

15 Şubat 2011 Salı

Yeşim Kolyem ve ve....

Uzun zamandır el emeği çalışmalarına vakit bulamıyorum. Ancak el attığım çalışmalardan da bir süre sonra sıkılıyorum. Fakat takı tasarımı asla bıkmayacağım uğraşlardan sanıyorum. Ancak onunda maliyeti çok yüksek oluyor benim çalışmalarımda. Kızılay'da ben bir tek yerde bu tür malzemeler satılan yer biliyorum. Satın aldığım yerdekiler her ne kadar güleryüz gösterseler de  güven vermiyorlar. Tabiri caizse resmen kazıklandığımı düşünüyorum ama taa oralara kadar gitmişken de elim boş çıkamadığım için göz göre göre razı geliyorum bu duruma. Asla pazarlık yapmayı da beceremiyorum. Bu durumda şikayetçi olmamam da gerekiyor haliyle aslında. Yaa!.. alt tarafı aldığım aparatlar, malzemeler döküm. Değerli taşlardan birkaç çeşit daha önceki yıllarda almıştım zaten. Aldığım malzemeler tamamen ara aparatlar ve takı malzemeleri. (klips, bit, çivi,zincir vs...) Gümüş değil, altın değil. Takı tasarlamayı çok ama çok sevmeme rağmen alım işlerinde tecrübe sahibi olamadığım için sürekli yapamıyorum haliyle. Ulus'ta ucuz olduğunu söylüyorlar ama oraya da gidemiyorum. Bana çok ters ulaşım açısından...

Neyse, geçen yıl Kız Olgunlaştırma Enstitüsündeki kurslardan birine yazılmak için arkadaşlarımla karar almıştık. Bu yıl arkadaşlarımla gittik. Bilgi aldık. Cumartesi sabah 9' dan akşam 4' e kadar vakit ayırmak gerekiyormuş. Ben taşınmamış olsaydım metro ile ulaşım rahat olacaktı ve daha yakındı mesafe ama şimdi çok uzaktayım, hem de metro gibi rahat ulaşım aracı yok. Arabayla bile gitsem sonuçta o trafik bezdirirdi beni. Göze alamadığım için kayıt olmadım. Eşimde zaten bir hafta sonumuz var onu da kurslarda mı geçireceksin dedi. O da pek istekli değildi. Ama dediğim gibi göze almış olsam bir şekilde ikna ederdim eşimi.  Neyse Kız Olgunlaştırma Enstitüsüne her türlü kurs için müracaat edilebiliyor.Takı tasarımdan, yemek kursuna, biçki dikişten, seramik, vitray vs...her alanda kurs açılıyor.Yalnız müracaatlar Ağustos ayında başlıyor. Arkadaşlarım dikiş kursuna müracaat ettiler. Çok da güzel geçiyormuş. Bayağı birşeyler öğrenmişler. Beni kaç kez davette ettiler kursa ama hala gidemedim. İnşaallah birgün gitmek istiyorum. Ben şayet takı tasarımına gitseydim, hem alım işinde bilgi sahibi olacaktım, hemde bilmediğim birçok teknikler de öğrenecektim. Boncuk ve tel örgü tekniklerini öğrenmek isterdim doğrusu.

Yukarıdaki resimde yine yeşim taşından arkadaşım için yaptığım bir kolye. Tarzım aynı gibi diğer yaptıklarımla ama ufak değişikliklerle ve elimde bulunan malzemelerle ancak bu kadarını yapabildim. Çok çok önceki zamanlarda birkaç çeşit daha yaptığım kolyeler de var. Onların modelleri farklı bunlardan. Daha sonraki zamanlarda onlara da yer vermeye çalışacağım. Bu değerli taşların özelliklerinden de yeri geldikçe bahsediyordum.Yeşim taşının özelliği de daha önceki bu yazımda...