30 Ekim 2009 Cuma

http://iremsu-iremsu.blogspot.com/2009/08/el-verelim.html

29 Ekim 2009 Perşembe

Atatük'ün Gençliğe Hitabesi...


Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.

İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!

Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk, 20 Ekim 1927
****************************************************************************

"Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi"nin Ord.Prof.Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu tarafından günümüz Türkçe'sine uyarlanmış hali imiş.

Ey Türk Gençliği!
Birinci ödevin Türk bağımsızlığını, Türk cumhuriyetini, sonsuza dek korumak ve savunmaktır.

Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur.

Bu temel, senin en değerli (güven) kaynağındır.

Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyecek kötüler bulunacaktır.

Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın ortamın olanak ve koşullarını düşünmeyeceksin!

Bu olanak ve koşullar çok elverişsiz olabilir.

Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir yenginin temsilcisi olabilirler.

Zorla ya da aldatıcı düzenlerle, sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemi yapım yerleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine eylemli olarak girilmiş olabilir.

Bütün bu durumlardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere, yurdun içinde yönetim başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık ve üstelik hainlik içinde bulunabilirler.

Dahası, yönetim başında bulunan böyleleri, kişisel çıkarlarını, yurduna girip yayılmış olan (dış) düşmanların siyasal amaçlarıyla birleştirebilirler.

Ulus, yoksulluk ve darlık içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir. Ey Türk geleceğinin genç kuşakları! İşte bu ortam ve koşullarda bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve cumhuriyetini kurtarmaktır.

Gereksindiğin güç, damarlarındaki soylu kanda vardır.

Mustafa Kemal Atatürk, 20 Ekim 1927

Kaynak resim:img126.imageshack.us

Kaynak:www.garaj.org

******************************************************************************

Sevgili Atamız geleceği o kadar net görmüş ki,

Gençliğe Hitabesinde "İşte bu ortam ve koşullarda dahi, Birinci ödevin Türk Bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuza dek korumak ve savunmaktır" demiştir.

Fazla söze de gerek duymuyorum.Ruhun Şad, mekanın cennet olsun Sevgili Atam.İnşaallah milletçe sana ve ilkelerine sahip çıkacak, sonsuza kadar yaşatacak nesiller yetiştirebilmek nasip olur. Umut etmekten asla vazgeçmeyeceğim.



22 Ekim 2009 Perşembe

Eskileri Değerlendirme Etkinliğinden

Sevgili Eylül Bahçesi arkadaşımız ve Seragun arkadaşımız Eskileri Değerlendirme Etkinliği düzenlemişler ve bu etkinliğe sağ olsunlar beni de davet etmişlerdi.Son zamanlarda yazdığım postlarımın hemen hemen hepsinde zamansızlıktan şikayet etmekteydim.Elimde yeni çalışmalar olmadığından son anda daha önce yapmış olduğum eskileri değerlendirdiğim çalışmaları göndermek aklıma geldi.Sağ olsun sevgili Eylül Bahçesi arkadaşımız öyle güzel anlatmış ki resimleri de çok güzel düzenlemiş.Bu etkinlik sayesinde bizde diğer marifetli, becerikli arkadaşlarımızı tanıyor ve yaptıkları çalışmalara tanık oluyoruz. O nedenle bende keyifle izleyenlerdenim.Böyle bir etkinlikte yer alabilme fırsatını ve gururunu bana da bahşettikleri için arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgili Eylül bahçesi de yayınlamış olduğu çalışmalarıma link verememiş.Bu çalışmalarımla ilgili önceki yayınlarımdaki resimler kaybolduğu için görüntülenemiyor. Bu nedenle bende bu çalışmalarıma kısaca tekrar değinmek istedim.Şimdi resimler görüntülenemeyince hangi yazının hangi çalışmaya ait olduğunu tahmin etmek imkansız bir hal alıyor doğal olarak…
Dekoratif testim
Bu testi bildiğimiz kiremit renginde su testisi. Anneme komşusu vermişti.Bununla birlikte birde kocaman bir küp vermişti. O da annemin evinde.Yazlığın bahçesinde değerlendirsin diye.Annemde benim bu tür hobilerle ilgilendiğimi görünce bana verdi.Sen bunları da değerlendirirsin diye.ahşap ve seramik çalışmalarıma ilk başladığım döneme aittir.Birkaç yıl oldu yani.Linki burada Boncuklu Bluzum
Sade olan bluzuma hareketlilik ve şıklık katmak için ve de bakalım boncuk işlemeyi de becerebilecek miyim acaba diye el attığım bir çalışma olmuştur.Dikkat edilirse ipe dizme ve batma şeklinde olarak çalışmıştım.(Ben böyle tanımlıyorum doğru mu acaba. Eğitimini almadığım işlerde genel tanımları varsa da bu konuda cahil kalıyorum.Kusura bakmayınız lütfen) Eğer güzel bir çalışma ortaya çıkmasaydı ipi çektiğim an sökülmesi de kolay olacaktı.Neyse ki sonucu beğendiğimde böyle bir şeye de gerek kalmadı açıkcası.Yalnız bu işim çok uzun süre elimde sürünmüş olduğundan sıkılmaya başlamıştım.zaten bir daha da bu tür işi elime alamadım doğrusu. Ama elimde oldukça çok boncuklar bulunduğu için ve sade trikolarıma da şıklık katabilmek için onları da bu şekilde değerlendirmek adına yine yapmak istiyorum ki, ne zaman kısmet olur bilemiyorum.
Linki burada

NOT: Bu resimleride sevgili Eylül Bahçesinin bloğundan aldım. Ne yapayım göndermiş olduğum resimleri öyle güzel düzenlemiş ki bu konu da zayıfım. Bu arada flicker hiç kullanamam sanıyorum ama picassadan bloğuma resim yüklemeyi beceremedim ve yine bilgisayarıma kopyalayıp masaüstünden yükledim.Ben bu işi öğrenemeyecek miyim acaba?

Unutmadan link vermek için sevgili Eylül Bahçesinin bloğuna uğradığımda bir çalışmama daha yer verdiğini gördüm.Onu da daha sonra detaylı anlatırım artık.Tekrar teşekkür ediyorum canım. Herkese Sevgi ve sağlık diliyorum...


19 Ekim 2009 Pazartesi

Pratik Bir Bilgi...

Herkese sevgi ve sağlık diliyorum. Uzun zamandır bloğa uğrayamıyordum.Aslında yazacak, paylaşacak çok konularım olmasına rağmen hiç vakit bulamıyorum artık.Gece geç saatlere kadar da oturamıyorum.Bünyem kaldırmıyor.Kendimi çok halsiz ve yorgun hissediyorum o zaman.Şu an kısacık da olsa yapmış olduğum pratik uygulamadan sizi de haberdar etmek istedim. Bunu ben daha önce hiç bir yerde görmedim veya duymadım.Belki de sizlerde biliyorsunuzdur ya da uygulamak aklınıza gelmiştir.Şayet denemeyeniniz olduysa fikir olsun diye paylaşmak istedim.Resimde gördüğünüz küpelerimi ben severek takıyorum.Birçok kıyafetimle de kombine oluyorlar. Ancak küpemin birinden üç taşı düşmüştü.


Bende siyah oje alıp, taşların düşüp boşalan yerlerine ojeyi bolca damlatıp kuruttum ve o şekilde tekrar kullanmaya başladım. Daha önce başka takılarımda da bu uygulamayı yapmıştım ve kesinlikle eksilen taşların yeri hiç farkedilmiyor.Denemediyseniz denemenizi tavsiye ederim.
Herşey gönlünüzce olsun.Sevgiler.

2 Ekim 2009 Cuma

Herşey Sağlık İçin...

Resimde Görsellerden Alıntıdır...

Dün akşam amcamlar geldiler. Ankara dışında yaşıyorlar.Yengem kendisi sağlıkçıdır. Dün bize Reishi'den bahsetti. Çinlilerin yıllardır kullandığı bir tür kırmızı mantarmış ve ölümsüzlük mantarı diye de adlandırılıyormuş. Bende merak ettim ve bugün internetten geniş çaplı araştırdım. Ancak özellikle sağlık konusunda internet üzerinden alıp kullanmaya güvenemediğim için doktoruma sormayı uygun buluyorum. Onun tavsiyeleri ve bilgilendirmesi doğrultusunda belki tanışabilirim bu bitki ile. Eğer sizlerinde bilgisi varsa önerinizi bilmek isterim.

http://www.kirmizireishi.com
buradaki siteden edindiğim bilgileri sizlerle de paylaşmak istedim. Ama her zaman dediğim gibi doktorlarımıza danışmak en doğrusu diye düşünüyorum.
  • Günlük yaşamı sağlıklı sürdürmek,
  • Vücudumuzun doğal savunma mekanizmasını güçlendirerek olumsuz etkilere karşı korumak,
  • Yaşın ilerlemesi sonucu oluşan problemlerin önüne geçmek,
  • Bağışıklık, sinir, dolaşım, solunum, boşaltım, kas ve kemik sistemlerini güçlendirmek,
  • Yüksek tansiyon, kolesterol, diabet, bronşit, prostat gibi problemlerle baş etmek,
  • Kanser, karaciğer bozuklukları, hepatit, HIV/AIDS gibi hastalıklardan korunmak ve bu hastalıklarla savaşmak,

konularındaki faydaları kanıtlanmıştır.

Ayrıca bir arkadaşımdan gelen maili de sizlerle paylaşmak istiyorum.Herşeyin başı sağlık ve bir radyoloji doktorunun tavsiyelerine de lütfen kulak verelim.

Sağlığınızla İlgili Önemli Tavsiyeler :

*Telefona SOL kulağınızla cevap verin.
*Günde 2(iki) kere kahve içmeyin.
*SOĞUK su ile hap almayın.
*19 'dan sonra YEMEK yemeyin.
*Tükettiğiniz YAĞLI gıdaların miktarını azaltın.
*Sabahları daha çok, akşamları ise daha az SU için.
*Cep telefonu BATARYA'ları ile mesafenizi uzak tutun.
*UZUN süre kulaklık takmayın.
*Gece 10 sabah 06, en ideal uyuma saatleridir
*Uyku öncesi İLAÇ aldıktan sonra hemen uzanmayın.
*Şarjınız SON çizgiye indiğinde,yani çok çok az bir şarz seviyesinde iken telefona cevap vermeyin, zira yaydığı radyasyon 1000 kat fazladır.

Herkese sağlıklı,hayırlı, verimli, uzun ömürler diliyorum.Hasta olanlara da acil şifalar diliyorum...