29 Kasım 2009 Pazar

Aslı Bebek Bayramınızı Kutlar...

Öncelikle herkesin gecikmeli de olsa; bayramını en içten duygularla kutluyor, sağlık, esenlik ve huzur dolu bir bayram geçirmenizi diliyorum. bayramın üçüncü gününde yeni amigurumi bebeğimle ses veriyorum. Yine bu bebeği de öreli bayağı oldu ama günlerimiz o kadar yoğun geçiyor ki, yayınlamaya fırsat olmuyor. Bayram öncesi öğretmenler günüydü. Benim arkadaş çevremin çoğu da öğretmen olduğu için kutlamalarımızı yaptık. Öğretmenler günü akşamı dışarı çıkıp eğlendik.Annemlerin gelmiş olması bizim kışın ki aktivitelerimize daha çok vakit ayırmamıza da vesile oluyor.Sağolsun annemler çocuklarla ilgileniyorlar. Siz çıkın eğlenin arkadaşlarınızla veya işlerinizi halledin diye... Bayrama girerken de eşim rahatsızlandı. Gripal enfeksiyon ve boğaz ağrısı, o nedenle evden dışarı çıkamadık.Halbuki birçok arkadaşlarımızla bayram da görüşürüz diye sözleşmiştik. Birkaç arkadaşımız dün geldiler. Bugünde muhtemelen gelenler olur. Eşime de biz bu bayram evden dışarı çıkmayalım. Bu grip halinle kimse seni ağırlamak istemez diye espri de yaptım. Sadece annemlerle yakın oturduğumuz için onlara gitmiş olduk. Şu an eşim istirahat ediyor. Deren de kendi kendine öyle güzel oynuyor ki, benim ördüğüm bebeklerle. İnanın satın aldığımız oyuncakların yüzüne bakmıyorlar. Hatta bu bebişlerle uyuduklarını bile söyleyebilirim. Herbirine isim bile koydular.Şu an aşağıda Aslı bebekle tanışmak üzeresiniz. Adını da Deren'ciğim koydu. Birde Kübra bebeğimiz var. Onunla henüz tanışmadınız. İlk fırsatta onu da yayınlayacağım. Aslında aşağıdaki bebek bir arkadaşımın kızı Sevgili Doğa için örüldü.(Canım Doğa'nın bebeği görüldüğü gibi)

Şimdi de Aslı bebekle tanıştırayım. Artık bayağı bir ilerleme kaydettim görüldüğü üzere. Hatta ayak bile yapabildim. Bacaklarını gövdenin üzerinde ördüm. Ayrı örüp dikmedim ve daha muntazam oldu. Ördükçe gelişme gösterdiğime inanıyorum. İlk bebeğimi hatırlarsanız abuk sabuk bir bebek olmuştu. Sizleri seviyorum ve sizlerden çok şey öğreniyorum.İyi ki tanımışım her birinizi. Bunu laf olsun diye söylemiyorum arkadaşlar. Buna hiç gerek yok. Kanıtı ortada. Birşeyler üretebilmekten ve başarabilmekten büyük bir haz alıyorum ve bunda sizlerinde payı çok büyük inanın. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ederken, tekrar bebeğime dönmek istiyorum. Pantolonunu ayrı ördüm. Pantolonsuzda kısa şort giymiş gibi. Hatta etek falan örülebilir. Üzerine ceket de örülebilir. Aslında kızlarım değişik kıyafetlerde öreyim istiyorlar. Sürekli değiştirmek için. Ama çok sık elime örgüde alamıyorum maalesef. Şimdilik ördüklerimle yetiniyorlar.
Aslı bebekle tekrar bayramınızı kutlar sağlık, esenlik ve mutluluklar dileriz. herşey gönlünüzce olsun.Sevgilerimle...

20 Kasım 2009 Cuma

Poğaça Sever misiniz?

Sevgili çocukla çocukta, ekmek makinasında pastane yapımı poğaçaların fevkalede olduğunu okuyunca bende denemek istedim.Doğrusunu söylemek gerekirse her tür tarifleri denememe rağmen yumuşak poğaçalar yapamıyordum.Hamuru mayaladığım halde çok da yumuşak olmuyordu. Buna rağmen çok da kötü olduğu söylenemezdi. Ancak benim teyzemin çok güzel poğaçaları olurdu. Çocukken yediğim halde tadı damağımdadır hala. Teyzem sırf süt ile mayalardı ve yumuşacık ve de içi pamuk gibi olurdu. Lezzetini zaten söylememe hiç gerek yok. Bende teyzemin tarifi dahil birçok tarife göre yaptığım da aynısını yakalayamadım hiçbir zaman. Bunu arkadaşlarımla paylaştığımda onlarda poğaçaları yapıp fırına vermeden önce tepside de bi 15-20 dakika daha mayalamam gerektiğini söylemişlerdi. Sevgili çocukla çocuğun tariflerinde onların da tepsiye poğaçaları yapıp koyduktan sonra 15 dakika fırına vermeden önceden beklettiklerini okudum. Hem bu ince ayrıntıya dikkat etmemle, hem de ekmek makinasında mayalanmasının da etkisiyle sanıyorum hayatım boyunca ilk kez o inanılmaz lezzetteki poğaçaları yapabildim sonunda. Sevgili çocukla çocuktan ilk kez poğaçaların yüzeyine pekmez sürüldüğünü de öğrendim. Bende evde keçiboynuzu pekmezinden sürdüm.
O nedenle yüzeyi tam pastane vari bir poğaça oldu.Birde sadece birkaç dakika önce alsaydım çok daha şahane olacaktı. (Ayrıca tek tepsiye sığdırmak istediğim için hamurlar birbirine yakın pişti, o nedenle birbirlerinden ayırmak zorunda da kaldım.)Ama olsun buna rağmen lezzetinden hiçbir şey kaybetmemiş oldu. Zaten önemli olanda lezzeti değil mi?Pardon damaktan çok görüntüye önem veren bendeniz poğaça da lezzet aradığım için böyle düşünüyorum.Herkese de tavsiye ederim.Poğaçaların ayrıntılı tarifi içinse çocukla çocuğu ziyaret edebilirsiniz.Sevgilerimle.Herkese sağlık ve esenlikler diliyorum...

16 Kasım 2009 Pazartesi

Mercan Kolyemi de Sonunda yaptım...

Merhabalar Herkese. Yine bir takı modelimle karşınızdayım. Takı konusunda değerli taş takıntımdan daha önce bahsetmiştim ve maliyetininde yüksek olduğundan da.O nedenle taşlara sık yer verememiştim. Sonunda arzu ettiğim birkaç taşa sahip oldum. Tabii devamı da gelecek bunun inşaallah.Çünkü çok seviyorum doğal taşları. Benim içinde çok değerliler.Takılarım için emek harcıyorsam buna değsinde istiyorum.İlk sırada mercan taşı kolyemle huzurlarınızdayım şimdi de.Yine daha önceleri turkuazdan kolye yapmıştım ve çok severek kullandığımdan da bahsetmiştim. O nedenle bu kolyemin tasarımını da ona benzettim.Ancak bu kolyemin aralarına yıldız taşı da ilave ettim. Yine çok sevdiğim ve keyifle kullanacağım bir kolye oldu. Daha başka kolyelerde yaptım ancak fırsat buldukça onlara da yer vereceğim.Onların tasarımı daha farklı oldu.

Özelliklerine Gelince:
Mercan taşı kırmızı renk skalasında yer alır. Pozitif düşünce üzerine çok etkili bir taştır.Mutluluk,kendine güven, stres azaltıcı, depresyon üzerinde etkili bir taştır.geçmişten günümüze şans taşı olarak bilinir.

Bunun yanında cilt hastalıkları, günlük hayat üzerinde etkiye de sahiptir.

*Sedef hastalığı gibi ciddi hastalıkları tedavi edici özelliği vardır.
*Kullananın ruhsal durumunu dengeler.
*Kalbi ve dalağı güçlendirerek düzenli çalışmasını dengeler.
*Sağlığın korunmasında etkilidir.
*İnsanlarla ilişkileri güçlendirir, kullanan kişiye kendine güven duygusu kazandırır.
*Girişimci ruhu tetikler.
*Nazara karşı iyidir.
*Konsantrasyonu artırır.

deniliyor.

Kaynak :http://www.bitkiseldiyet.com

10 Kasım 2009 Salı

Atam İzindeyiz...

Sevgili Atamızı Özlem ve rahmetle anıyorum. Türk Milleti olarak,Sonsuza kadar ve ilelebet, senin yolunda ve senin ilkelerinle yaşayacağız, yaşatacağız.

8 Kasım 2009 Pazar

Vampir Serisinden...

Evet arkadaşlar uzun zamandır okuduğum kitaplardan bahsetmemiştim.Ama birçok konuda yazamadım ve bu nedenle de yine birçoğu zaman aşımına uğradı diyebilirim.Yeri geldikçe ve fırsat buldukça aklımdakilerden yine bahsetmeye çalışırım. Uzun zamandır Vampir ile bir genç kızın aşkını anlatan Stephenie MEYER'in serilerini okumaktaydım.Kitaplar çok güzel ve sürükleyici. Elimden bırakmak istemedim ve her an okuyabilmek için fırsat kolladım diyebilirim ama buna rağmende elimde özellikle son serisi Şafak Vakti bayağı bir uzadı vakit bulamamaktan.
Kitap fantastik bir aşk öyküsü, vampirler ve kurt adamlar arasında geçen olaylar dizisi. Bunların içinde bir genç kızın vampir sevdiği uğruna vampir olma yolunda geçen büyük mücadele ve macera dolu yaşamı. İlk kitabı Alacakaranlık' ın filmi de var.Bu ay ikinci serisi Yeniay' ın filmi gösterime girecekti.Ben kitaplardan sonra Alacakaranlık' ı izledim. Yeniay'ı izlemeye henüz vakit bulamadım ama izlemek istiyorum.Ben kitapları okuduktan sonra filmlerini izlemekten hoşlanıyorum. Canlı olarak görmekde hoşuma gidiyor karekterleri. Ama tabii ki kitabın yerini tuttuğunu söyleyemem.
Kitabın her bir serisi beşyüz küsür sayfa ve dört cilt.Şu ana kadar yazdığım satırlarda tutulma'ya yer vermedim. Zaten seri bir önceki kitabın devamı... Vakit kaybı olarak görmezseniz tavsiye edebilirim.Ben keyifle okudum. Yok okunması gereken daha kayda değer eserler var, filmini izlemem yeterli derseniz de iki serisi gösterimde.Başrol oyuncuları da Kristen STEWART, Robert PATTINSON.

7 Kasım 2009 Cumartesi

http://www.istasy10.com

feardotcom:
Koruyucu Meleğinizi gittiğiniz her yere götürmek için olağanüstü etkili bir yol da kristal veya değerli bir taşı Meleğiniz'in enerjisi ile doldurmaktır. Gerçek olan herhangi değerli bir taş işe yarayabilir. Eğer böyle sizin için önemli ve değerli bir taşınız varsa onu kullanın.

Belki de sevdiğiniz için bir dostunuzun verdiği bir taş veya kristaliniz olabilir veya sadece özel gözüktüğünü düşünerek almış olduğunuz bir taşınız vardır.

Böyle sizin için önem taşıyan değerli bir taşınız yoksa, ya da sadece Koruyucu Meleğinize ait özel bir tane istiyorsanız onu bulmak için pek çok yol var.

Bir kuyumcuya veya kristal ve değerli taşlar da satan bir New Age (Yeni Çağ) mağazasına gidebilir ve sizi kendine çeken bir taş bulabilirsiniz. Ben sık sık herhangi bir alışveriş niyetim olmasa bile, kristal satan dükkanlara giderim. Orada özel bir taşın beni çektiğini fark edersem, durumum çok uygun olmasa bile onu mutlaka alırım çünkü bu çekimin bir nedeni olduğunu bilirim.

Tam da değerli bir taş almayı düşündüğünüz sırada bir dostunuz size bir taş hediye edebilir. Bu aslında basit bir evrensel işleyiştir. Ne zaman başıma böyle mucizevi bir olay gelse hep çok mutlu olmuşumdur.

Eğer tüm bu söylediklerimizden hiçbiri olmazsa astroloji veya numeroloji yardımıyla kendinize özel bir taş seçebilirsiniz. Yaşam Çizginizin Rakamını tespit etmiş olmalısınız. Rakamların her biri sadece renkleri ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda birçok çeşit taşı da ifade eder. Şimdi gün, ay ve yıl olarak doğum tarihinizi toplamalısınız. Burada 28 Nisan 1980 yılında doğan bir kişi için örnek veriyorum:

4 + 28 + 1980 = 2012

Çıkan rakamları da birbirleriyle toplayarak tek bir rakam elde etmelisiniz.

2 + 0 + 1 + 2 = 5

Dikkat etmeniz gereken iki konu var. Eğer rakamlarınızın toplamı 11 veya 22 çıkarsa, artık bundan tek bir rakam elde etmeye çalışmadan orada toplamayı bırakmalısınız. Bu iki rakam numerolojideki Yaşam Çizgisinde ana rakamlar olarak bilinmektedir. Bir örnek verirsek:

2 + 29 + 1944 = 1975
Ve 1 + 9 + 7 + 5 = 22

Doğum tarihinizi birbirinden ayırarak toplamaktayız. Böylece 11 veya 22 sayılarını kaybetmemiş oluyoruz. Örneğin yukarıdaki durumda eğer tüm rakamları yanyana dizip toplasaydık 22'yi kaybederdik:

2 (ay) + 2 + 9 (gün) + 1 + 9 + 4 + 4 (yıl) = 31
Ve 3 + 1 = 4

Bir kere doğum tarihinizi tek bir rakama düşürdüğünüzde (veya 11 ya da 22'ye) numerolojideki Yaşam Çizgi Rakamınızı elde etmiş olacaksınız.

YAŞAM ÇİZGİSİ RAKAMLARI
1 - Oniks, hematit, kırmızı yeşim taşı, turkuaz
2 - Akik, zümrüt, inci
3 - Zirkon, topaz, turkuaz
4 - Gök zümrüt, mercan, safir
5 - Alacalı akik, topaz, ametist
6 - Akik, kehribar, zümrüt
7 - Kan taşı, kırmızı lal, lav taşı
8 - Elmas, oltu taşı, oniks
9 - Kehribar, mercan, ay taşı, inci
11 - Ametist, kan taşı, lal taşı
22 - Ametist, mercan, elmas

GÜNLER (Doğum Günü)
1 - (1'i, 10'u, 19'u ve 28'i): Amber, yakut, topaz
2 - (2'si, 11'i, 20'si ve 29'u): Yeşim taşı, ay taşı, inci
3 - (3'ü, 12'si, 21'i ve 30'u): Ametist, turkuaz
4 - (4'ü, 13'ü, 22'si ve 31'i): Safir ve topaz
5 - (5'i, 14'ü ve 23'ü): Elmas, safir
6 - (6'sı, 15'i ve 24'ü): Zümrütler ve turkuaz
7 - (7'si, 16'sı ve 25'i): Kedi gözü, yeşil yeşim taşı, aytaşı, inci
8 - (8'i, 17'si ve 26'sı): Elmas ve siyah inciler
9 - (9'u, 18'i ve 27'si): Kan taşı, lal ve yakut
Astroloji ile çok daha fazla seçeneğiniz olabilir. Burcunuza, onu yöneten gezegene veya 4 ana elemente göre de taşınızı bulabilirsiniz. Çoğunlukla taş sizi seçer görünse de yine de taşınızı belirlemek için biraz zaman ayırmalısınız.

ZODYAK SİMGELERİ (BURÇLAR)
Koç: Kırmızı yeşim taşı, elmas, hematit
Boğa: Kırmızı mercan, mavi safir, zümrüt
İkizler: Alacalı akik
Yengeç: Amber, inci
Aslan: Kedi gözü, krizolit, yakut
Başak: Gök zümrüt, peridot, sarı akik
Terazi: Akik, bakır taşı, zümrüt, safir
Akrep: Ametist, lav taşı, kan taşı, opal
Yay: Mavi zirkon, topaz, turkuaz
Oğlak: Oltu taşı, oniks, turkuaz
Kova: Amber, ametist, kan kırmızı lal
Balık: Mercan, inci, ay taşı, kan taşı

GEZEGENLER
Güneş (Aslan): Amber, krizolit, topaz, zirkon
Ay (Yengeç): Ay taşı, alçı taşı, inci, kuartz kristali, necef taşı, gök zümrüt
Merkür (İkizler, Başak): Opal, akik, kırmızı akik, sardoniks, serpentin
Venüs (Boğa, Terazi): Zümrüt, turkuaz, gök zümrüt, yeşim taşı, bakır taşı
Mars (Koç, Akrep): Lal taşı, yeşim taşı, yakut, kan taşı, mıknatıs taşı
Jüpiter (Yay, Balık): Ametist, turkuaz, yeşim taşı, lacivert taş, safir
Satürn (Oğlak, Kova): Oniks, oltu taşı, lav taşı, antrasit
Uranüs (Oğlak): Topaz
Neptün (Balık): Kaya kristali, ametist
Pluton (Akrep): Elmas, topaz, yosun akik taşı, opal

ELEMENTLER
Ateş (Koç, Aslan, Yay): Ateş opali, yakut
Toprak (Boğa, Başak, Oğlak): Yosun akik taşı, kurşuni kükürt taşı, oniks
Hava (İkizler, Terazi, Kova): Topaz, opal
Su (Yengeç, Akrep, Balık): Gök zümrüt, mercan, ay taşı

Bir kere taşınızı ve kristalinizi alınca ona artık yükleme yapmalısınız. İşi önce onu yağmur suyuyla yıkayıp, sonra doğal olarak kurumasını bekleyerek başlayın.

Yıkama ve kuruma tamamlanınca ellerinizi avuç içleriniz yukarı bakacak şekilde dizlerinizin üzerine üst üste koyarak oturun. Taşınız yukarıdaki elinizin içinde olmalıdır.

Mümkün olduğunca gevşeyin, sonra gözlerinizi kapatın ve aşamalı rahatlama tekniğini uygulayın. Tam anlamıyla gevşediğinizde, Koruyucu Meleğinizi çağırın. Ona taşınıza Melek enerjisi yüklemek istediğinizi söyleyip yardımını rica edin. Yaklaşık 30 saniye içinde taşınızdan Melek enerjisi ile dolduğunu gösteren bir cevap gelmelidir. Ben ne zaman bu işlemi uygulasam, avucumun içinde bir karıncalanma hissederim. Bazıları ise taşlarının ısındığını ve hatta bazen de hafifçe hareket ettiğini söylüyorlar.

Tanıdığım yaşlı bir hanım bana fiziksel olarak bir değişim hissetmediği halde taşının Melek enerjisi ile dolmasının hemen ardından varlığının her hücresi ve noktasının farkına varır hale geldiğini anlatmıştı.
Sizin alacağınız cevap belki de burada anlattığım olaylardan farklı gelişebilir. Hiçbir şüpheniz olmasın, nasıl olursa olsun taşınızın yüklendiğini bir şekilde anlayacaksınız.

Melek enerjisi yüklü taşınızı gittiğiniz her yere götürebilirsiniz. Taşınızı değişik zamanlarda elinizde tutmak, ona dokunmak isteyebilirsiniz. Eğer kendinizi yorgun hissediyor ve enerjiye ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız alın onu elinize ve bir müddet orada tutun.

Stresli olduğunuzda ya da güç ve güvene ihtiyaç duyduğunuzda yine tutun onu. Ben büyük zorluklar yaşayan ve yardıma ihtiyacı olan bazı insanlara bile kristalimi bir süreliğine veriyorum.
Tanıdığım mükemmel bir oyuncu bir zamanlar her gösterisinden önce korkunç derecede sahne korkusu yaşamaktaydı. Sahneye çıktığında düzeliyordu ancak o saate kadar gerçekten de aşırı sinirli ve gergin oluyordu. Şimdi ise Melek taşını sahneye çıkmadan önce bir süre elinde tutuyor ve eskiden yaşadığı korku ile panik yerine büyük bir sakinlik ve huzur hissediyor.

Bir çoğumuz böyle sürekli belli bir konuda benzer sıkıntıları yaşamıyoruz ama bir Melek taşının bize getireceği sevgi, ahenk, uyum ve huzur duygularından faydalanabiliriz.
Genç bir adam, değerli taşlara ilgi duyarmış ve
mücevher ustası olmaya karar vermiş. "
Bu mesleği yapacaksam,
iyi bir mücevher ustası olmalıyım
" diye düşünmüş ve ülkedeki
en iyi mücevher ustasını aramaya başlamış. Sonunda bulmuş,
yanına varmış, bir süre bekledikten sonra usta tarafından
kabul edilmiş. "
Anlat, dinliyorum" demiş usta. Genç adam
anlatmaya başlamış; taşlara ilgi duyduğunu ve iyi bir
mücevher ustası olmaya karar verdiğini heyecanla anlatmış.

Yaşlı usta sesini çıkarmadan genç adamı dinlemiş, sözleri
bitince de ona bir taş uzatmış, "
Bu bir yeşim taşıdır" dedikten
sonra genç adamın avucuna taşı bırakmış ve avucunu kapatmış.
"
Avucunu aynen böyle kapalı tut ve bir yıl boyunca hiç açma.
Bir yıl sonra tekrar gel. Haydi şimdi güle güle
" demiş ve
şaşkın genç adamı öylece bırakıp kalkmış, odadan çıkmış.

Genç adam evine dönmüş, kendisini merakla bekleyen
annesiyle babasına neler olduğunu anlatmış. Anlattıkça da
kendisine çok anlamsız gelen bu hareketi ve soğuk
konuşması nedeniyle kızdığı ustaya olan öfkesi
artıyormuş. Günler geçmeye başlamış. Genç adam
sürekli söyleniyor ama avucunu hiç açmıyormuş.

"
Nasıl böyle budalaca bir şey yapmamı ister.
Bir de ülkenin en iyi mücevher ustası olacak.
Bu saçmalığa bir yıl boyunca nasıl katlanacağım,
böyle bir eziyetle nasıl yaşarım. Bu ne biçim ustalık.
Ustalık kaprisi yapacaksa, bari başından yapmasaydı
."
diye devamlı söyleniyor, her önüne gelene
ustadan yakınıyor ama avucunu hiç açmıyormuş.

Avucu kapalı uyuyor, bütün işlerini diğer eliyle yapıyormuş.
Ve bu duruma da giderek alışmaya, diğer elini çok rahat
kullanmaya başlamış. Uyurken de yanlışlıkla avucu açılıp
taş düşmesin diye hep yarı uyanık uyuyormuş.

Böylece bir yıl geçmiş, her günü zorluklarla dolu,
her gecesi de yarım uykuyla yaşanmış bir yılı tamamlamış.
Ve o gün gelmiş. Genç adam tam bir yıl sonra,
büyük ustanın karşısına çıkmış.
Usta bir süre beklettikten sonra yanına gelince,
genç adam ne kadar saçma bulursa bulsun,
bu sınavı başarıyla tamamlamış olmanın verdiği
gururla elini uzatmış, avucunu açmış.

"İşte taşın" demiş, "Bir yıl boyunca avucumda taşıdım,
şimdi ne yapacağım?
" Yaşlı usta sakin bir sesle cevap
vermiş: "
Şimdi sana bir başka taş vereceğim, onu da
aynı şekilde bir yıl boyunca avucunda taşıyacaksın.
"
Bu söz üzerine genç adam bütün sükunetini
kaybetmiş, bağırıp çağırmaya başlamış.

Yaşlı ustayı bunaklıkla, delilikle suçlamış,
mücevher ustalığını öğrenmek için gelen genç bir insana
böyle eziyet ettiği için, hasta olduğunu bağıra çağıra
söylemiş. Genç adam bağırıp çağırırken,
yaşlı usta ona hissettirmeden birtaşı avucuna sıkıştırmış.
Öfkeden yüzü kıpkırmızı genç adam, bir yandan bağırıp
çağırırken avucundaki taşı hissetmiş. Durmuş, taşı
biraz daha sıkmış ve heyecanla konuşmuş:
"
BU TAŞ, YEŞİM TAŞI DEĞİL USTA!"



Öğrenmek için zaman gerekir,
sabır gerekir, ustaları izlemek gerekir.
Dünya hızlandıkça zaman kısalabilir
ama öğrenmenin esası değişmez.

Yazarı Bilinmiyor

http://hikaye.balca.net


yeşil akik

Ruhunuzun yüksek ideallerine ulaştırı. Yeşil Akik, yaşamınıza cesaret ve hoşgörü getirir. Size içtenlik kazandırır. Abartılarınızdan kurtulursunuz. Gerçek olan duygularınızı farketmenizi sağlar. Kararlar almanız gereken evrelerde ise özellikle teninize değecek şekilde YEŞİL AKİK taşımalısınız. Net kararlar alırsınız ve herşeyden önemlisi ne istediğinizi ayırt etmiş olursunuz. Ruhunuz, kalbiniz hafifler. Telaşlarınızdan kurtulup, bakış açınızı olumsuzdan olumluya kaydırmanızda size çok yardımcıdır.

Yeşil Akik, güzel yosunsu yeşil renkleriyle ruhunuzla flört etmeye başlar. Sizi, kendi dünyanıza yönlendirip arada bir köprü görevi yapar. Olumsuz ve sizi yoran negatiflerinizi, acılarınızı YEŞİL AKİK 'in verdiği cesaretle üzerinizden atabilirsiniz. Sol bileğinizde taşıdığınız Yeşil Akik kristalinden kalbinize doğru sıcaklıklar yayılmaya başlar. Kalbinizi yumuşatır. Daha hoşgörü ve umut ile dolar hale gelirsiniz. Kendi iç dünyanız, yeşilin muhteşem tonlarıyla renklenir ve zenginleşir. Bollukla ve bereketle dolu yaşam enerjiniz artar.

Fiziksel rahatsızlıklarınıza da şifa vericidir. Sindirim sistemi rahatsızlarınızı, Kalsiyum ve Magnezyum eksikliğinden açığa çıkan kemik hastalıklarınızı şifalandırmada son derece etkilidir. Demir eksikliğinden kaynaklanan baş dönmesi, halsizlik, saç dökülmesi, baş ağrılarında tedavi edici özelliktedir. Yeşil Akik kristalinin şifa enerjisi bir hayli yüksektir. Kozmik şifa enerjisini size aralıksız iletir. Huzur ihtiyaci hissettiğiniz anlarda, YEŞİL AKİK'ten faydalanmalısınız. Tatillerinizde mutlaka bileğinizde taşıyın, yeşilin verdiği sıcak enerji tüm ruhunuza ve vücudunuza yayılsın.
Meryem Ebru Sezen

http://ishill.blogcu.com


6 Kasım 2009 Cuma

Etkinliğe Devam...mı?

Bu yazımda eskileri değerlendirme etkinliğimizin devamı diyelim mi ne dersiniz? Çünkü bu güzel sepeti de paylaşmadan geçemedim.Yapımı çok kolay, çok işlevsel ve de bana göre çok şık. Aa! Bu arada bunu da benim yaptığımı düşüneceğinizden eminim. Yapımına gelince yapabilir miyim? Tabii ki yapabilirim. Çünkü yapımı çok kolay ve sizin de yapabileceğinizi düşündüğüm için sizde yapmak isterseniz diye de paylaşmak istedim. Aa! bu arada kimin yaptığını söyleyecektim... Tabii ki benim becerikli anneciğim yaptı. Kına sepeti olarak. Kardeşimin düğününe. İçine de küçük saten tüllü rengarenk tüllere kına koyup, nazar boncuklu, simli iplerle bağlamıştık. Çok şık bir sunum olmuştu. Şimdi gelin kızımız banyosunda saç kurutma makinası, saç şekillendiricileri vs. gibi eşyalarını koyuyor sepetin içine.
Şimdi de yapımına değinmek istiyorum. Bu bildiğimiz kulplu plastik sepet. Siz ister hazır alırsınız, isterseniz evdekini değerlendirebilirsiniz.Yalnız sepet delikli olsun. Çünkü üzerinde dikiş yapılacağı için o deliklerden ipliğin geçirilmesi gerekecek. Kumaş saten kumaş. Renk tercihi size kalmış. Çiçeklerde pazarda satılan çiçekli tokalardan beğendiklerinizden fazlaca alıyorsunuz.Tokadan ayırıp sepeti süsleme de kullanıyorsunuz. Dikişi ise simli ip ile gerçekleştiriyorsunuz. Kumaşın etek uçlarını da renge uygun boncuklarla süsleyebilirsiniz. Yapımı oldukça kolay değil mi? Beğendiyseniz ve yapmak isterseniz. Ee...buyrun! o zaman.Yapacak olan arkadaşlara kolay gelsin diyorum ve herkese sağlık, esenlikler dileyerek noktalıyorum. Sevgilerimle...

5 Kasım 2009 Perşembe

Yeni Amigurumilerim...


Fazla yer kaplamasın diye resimleri birleştirip yayınlıyorum.Küçük Hello Kitty sevgili Semra'cığımın kızlarıma göndermiş olduğu Hello Kitty'dir.Yanındaki de kopya çekerek yapmaya çalıştığım Hello Kitty. Ancak elimdeki ipleri değerlendirdiğim ve yenilerini almaya vaktim olmadığı için pek çirkin oldu bizim Hello Kittymiz yaaavvv. hem de Galatasaraylı oldu. Ama nedeni malum!..Elimdeki beyaz ip inanılmaz kalın,tam altı kat bir ipti.Katlarını ayırmaya çalıştım olmadı.Bende kaba ve zorlayıcı olmasına rağmen azimle ördüm diyorum ama tabii ki geçen kış başlanmış bir örgüydü.Hello Kitty'lerimiz kardeş oldular.İrem beğendi.Daha da pek çok şeyler istiyorlar ama benim çok vaktim olmuyor.Yavaş yavaş elimden geldiğince bende örmeye devam ediyorum.Mesela....



Bu sevimli başcık da herhalde ayıcık olma yolunda.Oysa ben maymun yapmak istemiştim.Ölçüsüz,kararsız yapılan işte ancak bu kadar olur herhalde değil mi ama?Devamı bittiğinde tekrar yayınlanacaktır efendim!..