22 Ocak 2016 Cuma

Kara Merhaba

Ankara'da dün gece yarısı başlayan kar bütün gün sürdü.Sabahleyin evden çıktığımızda karın muhteşem görüntüsüne tanık olduk.Bir önceki yazımda karın yoğun bir şekilde yağmasını dilemiş ve çocuklarımızla bunun tadını çıkarmayı arzu ettiğimden bahsetmiştim. Çok şükür bu dileğimiz yerine geldi.Kar hafta ortasında yağdığı için okullar tatil oldu.Aslında çocukların okulları kar nedeni ile tatil olunca çalışan annelere de tatil olsa çok iyi olur. Çünkü hepimiz yaşadık. Kar tatili olduğu zaman çalışan anneler çocuklarını bırakacak yer bulamıyabiliyorlar. Neyse biz olayın iyi tarafından bakalım.Karın güzelliğinden bahsedelim. Karın yağması insanın yüreğini ısıtıyor soğuk havaya rağmen.Çocuklarla birlikte yetişkinler içinde mutluluk, eğlence kaynağı.Saf ve temiz duyguları barındırmasıyla ve içimizdeki çocuğun kıpır kıpır canlanmasına vesile de oluyor.Dünden beri ben de aynı duygulardaydım. Sabahleyin servisimizin geç gelip, işyerimize de gecikmeli gitmemize rağmen mutluydum.Böylesi güzelliğin tadına varmak için bu kadar meşakkate de katlanılırdı doğrusu. Çocuklar adına da çok sevindim ben.Çocuklarda karın tadını doyasıya çıkardılar.
Çocuklarda evdeyken arkadaşları ile bahçeye çıkıp, oynamışlar, kardan adam yapmışlar.Bana da resimlerini gönderdiler.Ülkemizde maalesef göz ardı edilen bir gerçekten de bahsetmeden edemeyeceğim. Bir taraftan doğal mutluluklar yaşarken, elde olmayan nedenlerden dolayı da üzülmeden edemediğimiz durumlar var tabii ki.Bizim ülkemizde doğaya ve insanların yaşam alanlarının olmasının gerekliliğine önem verilmiyor maalesef. Çocukların rahatça oynayacağı güvenli,geniş, doğal imkanları da içinde barındıran yerlerin gerekliliğine karşı duyarsız kalınıyor..Bazı çocuklarımız oyun oynayacak güvenli ve geniş alanlar olmadığında bu tür güzellikleri bile pencereden seyretmekle sınırlı kalıyor.Ben binaların içi içe yapılmasından, yeşil alanların,oyun alanlarının yok edilmesinden büyük bir üzüntü duyuyorum. Maalesef her konuda olduğu gibi bu konuda da mutluluklarımız yarım kalıyor.Başkalarını da düşünmek zorunda hissediyoruz ve herkesin, her çocuğun en iyi şartlarda yaşaması, eğlenmesi, güzellikleri tatmasının hak olduğunu düşünüyoruz.Keşke herşey insanlık adına yapılsa, çıkarlar ön planda olmasa...Ne yazarsak yazalım yazının boyutu başka taraflara gidebiliyor, etrafımızdaki olumsuzlukları görünce.Neyse;
Ben de bu güzelliğin tadını çıkarmak adına öğlen saatinde karda yürüyüş yaptım.O tertemiz havayı soluyup, kar manzarası resimler çekinmeyi de ihmal etmedim.
Bize sunulan her güzelliğin tadını çıkarmak gerekir. Birçok insanımız bazı şeyleri yapmaktan çekinir. Aman üşütürüz, hasta oluruz. Aman bu soğukta çıkamam. Yürüyemem, ıslanırım. Anlamıyorum. Ben yağmurda ıslanmayı bile çok severim. Ben mi deliyim acaba..:)) Akşam eve geldiğimde komşularımız da çocukları ile birlikte dışardaydılar.
Benim kuzularım da kapıdan beni çevirdiler. "Anne ne olur bizde çıkalım" diye. Ben de tekrar çocuklarla dışarı çıktım. Çıktığımıza da değdi doğrusu. Tüm yorgunluğumuzu attık.Dışarıda kızak kayıp, kartopu oynadık.Karın üzerine uzandık.Çocukla çocuk olduk. Onlar da keyif aldılar.
Çok keyifliydi.Her zaman her güzelliğin tadına varmak dileği ile sağlıklı,mutlu,huzurlu,eğlenceli tatil diliyorum. Ben de izin aldım ve çocuklarımla birlikte olmanın keyfini çıkarmak istiyorum İnşaAllah.Sevgiyle Kalın...

19 Ocak 2016 Salı

Yılın İkinci Karı ile Merhaba

Ankara'da kar yağışı gece yarısından sonra başladı. Karın yağdığı saatlerde çocuklar çoktan uykudaydı. Yıllardır hep uygun zamanda yağan karda çocuklarımı kar yağarken dışarı çıkarmak isterim. Nitekim önceki yıllarda bunu çok yaptığımız oldu.Çünkü kar yağarken hava temiz ve yumuşak oluyor.Ayrıca çocuklar çok eğleniyorlar. Ancak birkaç yıldır Ankara'ya fazla kar yağmıyor. Yağsa da fazla kalmıyor;yağdığı saatlerde ya gece yarısı uykuda olunan saatlere denk geliyor ya da herkes okulda, işte olduğu saatlere denk geliyor. Ertesi günde de buzlanma ve soğuk ayaz ile eve kapanmaktan başka çare kalmıyor.Sabahleyin evden servise yürürken çok zorlandım. Yerler takır takır buzdu.
Yollarda araçlarda ilerlemekte oldukça zorlanıyordu.Ayrıca inanılmaz soğuk var bugün. Umarım buzlar erir.Kışın tadı aslında yoğun kar yağışı ile birlikte yumuşak havada çıkıyor. Böyle soğuk ve ayaz havalarda pencereden manzarayı seyretmekten başka alternatifiniz kalmıyor. Havanın yumuşak olduğu zamanlarda Öğlen tatillerinde yürüyüşe gidiyordum, ancak bu tür havalarda çıkmak riskli de oluyor. Neyse bugün 19 Ocak 2016 tarihi itibari ile ikinci kar yağdığına dair not düşmek istedim. İlk karımızda 2 Aralık 2014'de sağanak, gök gürültülü, fırtına ve yoğun bir şekilde yağmış ve her yer çok kısa sürede bembeyaz olmuştu.Ancak o kar da fazla kalmadı. Kısa süre de erimişti. Bu arada hala yazmak isteyip de yazamamak modlarındayım.Aslında duygu, düşünce yoğunluğu olmasına rağmen yazmak konusunda da seçici davranınca kendimi kısıtlanmışta hissediyorum kendi tarafımdan. Birikmiş mevzularda her zaman dediğim gibi sıcağı sıcağına daha kolay oluyor. Aradan zaman geçirince hem nereden ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum, hem de anı yansıtmadığı için önemini de yitiriyor sanıyorum.

6 Ocak 2016 Çarşamba

GEZİ GÜNLÜĞÜMÜZ

Gezi günlüğümde bu yaz gerçekleştirdiğimiz Karadeniz Turundan bahsedeceğim. Ama bundan da önce tatil ve gezi anlayışıma dair düşüncelerimden bahsetmek istiyorum. Benim her zaman tatil anlayışım; gezmek, görmek,farklı kültürlerin,yerlerin, yörelerin tadına varmak.O yöreye has lezzetleri tatmak.... Dünyayı gezmekten önce,kendi ülkemdeki güzelliklere şahit olabilmek isterim.Onları doyasıya tattıktan sonra yurt dışına açılmak, oradaki kültürlere tanıklık etmek ve en sonrasında da bende derin etki bırakan yerler konusunda kendimce değerlendirmeler yapmak isterim.Benim en çok keyif alacağım yerler doğa ortamları, tarihi ortamlar, kültürel ortamlar... Deniz bir süreden sonra sıkıyor.Monotonlaştırıyor.Kapitalizmin getirisi olan AVM'ler,Gürültülü, kalabalık cafeler, eğlence yerleri boğucu geliyor... Ama sürekli keşfetmek insana heyecan veriyor. İşte bundan dolayı yıllardır doğasına hayran olduğum Karadeniz'in kültürel ortamına da tanıklık etmek adına bir Karadeniz Turu yapmak istiyordum.Ancak her yıl kızlarım yazlık diye tutturunca güneye gidiyorduk, güneyden-kuzeye geçişde zor olur düşüncesi ile sürekli erteliyorduk Karadeniz Gezimizi.Bu yıl gezimizi (detaylarını uzatmamak adına girmeyeceğim) bir şekilde gerçekleştirdik. Gezimize detaylı değineceğim.Gördüğüm yerleri tanıtmak adına, fikir vermesi adına ve ben de bıraktığı etkiyi paylaşmak adına ancak ondan önce gezinin genel detaylarından bu yazımda bahsetmek istiyorum. O nedenle birkaç bölümde anlatacağım Gezi Günlüğümü...Genel olarak ilk defa tanımadığınız yerlerin keşfi için tur ile gitmek daha mantıklı gibi geliyor bana. Zaman yeterli gelmese de, sınırlı olsa da..Eğer tekrar görmek isteyip, o taraflara yolculuk düşünürseniz ön bilgi oluyor insana. Genel olarak bahsetmek gerekirse, gezimiz çok verimli geçti.Turumuzdan, turumuzun planlı proğramından memnun kaldık.Çok güzel arkadaşlıklar edindik. Tur boyunca aile gibiydik.Turumuzun bitmesini hiç istemedik.Yolculuklarımız boyunca tüm tur arkadaşlarımızla güzel, keyifli diyaloglarımızla çok eğlendik. Bu tür geziler sosyal çevrenizin artmasına ve yeni değerli insanlarla tanışmanıza da katkısı oluyor. Turda kızımda vardı. Normalde gelmek istemiyordu.Hep farklı tatil planları yapmak istediğimizde "siz beni yazlığa bırakın, nereye gitmek istiyorsanız gidin" derdi. Ancak son anda "iyi geleyim bari" dedi isteksizce ve gezi sonunda o kadar mutlu oldu ki,"sürekli yapalım bu tür geziler" diyor şimdi. Hem farklı yerler görmek onu çok büyüledi.Hem de tanıştığı yeni insanlarla çok güzel vakit geçirdi. Yaşamadan bilmezdi tabi ki...Genel olarak farklı ortamları gezmek, görmek,yaşamak adına düşüncelerim bunlar benim...Bundan sonraki yazımda sırasıyla gezdiğimiz yerler hakkındaki düşüncelerime yer vereceğim...