5 Mayıs 2017 Cuma

KAPODAKYA GEZİMİZ-2

IHLARA VADİSİ
Kapodakya gezimizin ikinci uğrak yeri yol güzergahımızda bulunan Ihlara Vadisi idi.Ülkemizin görülmeye değer,doğal ve tarihi güzelliklerinden birisi de burası imiş.Bazı gezilerin bir kez yapılmasının yeterli olabileceğini, bazılarının ise birçok defa yapılabileceğini düşünmüşümdür hep. Daha sonra ki yazılarımda bundan da biraz bahsedeceğim.Ihlara Vadisi de birçok defa gezmeyi, görmeyi isteyeceğim muhteşem yerlerden biri.Eminim her mevsim de ayrı bir güzelliğe bürünüyordur burası.
Yalnız bu muhteşem güzelliğe ulaşabilmek, keyfini yaşamak biraz meşakkatli bir yol. Çünkü vadiye inmek, özellikle de çıkmak çok zor. Yürümeyi, hareketliliği sevmeyenler veya sağlık sorunları olanlar için biraz zorlayıcı. Ben saymadım ama diğer ziyaretçilerden duyduğum kadarıyla 382 civarında merdiven basamakları varmış. Vadinin içinde de inişli çıkışlı merdivenlere, kayalara tırmanılıyor olduğundan uğramak isteyenlerin bunu göz önünde bulundurması gerekir. Ancak hem spor (trekking,tırmanma vs.) hem yürüyüş yapmayı sevenler için görülmeye değer. Vadideki doğal güzelliklerin tadını çıkarmak, hem de orada bir zamanlar yaşanmış tarihe tanıklık etmek için birçok defa gidilebilir.
Bu kadar detaydan sonra Ihlara Vadisinin oluşumu ve tarihi hakkında bilgi vermek de isterim.Gezip- gördüğümüz yerler hakkında bilgi sahibi olmak benim için gerçekten çok önemlidir.Gezerken o bölge hakkında bilgi varsa mutlaka okurum. Böyle bir imkanım yoksa daha sonra araştırıp öğrenmeye çalışırım. Ya da gezimiz planlı proğramlı ise öncesinden bilgi sahibi olmaya çalışırım. Öncesinden bilgi sahibi olmak ise gezip gördüklerimizi daha iyi kavramamıza faydalı oluyor diye düşünüyorum.Şimdi gelelim Ihlara Vadisi hakkında genel bilgiye: Dünyanın en büyük kanyonları arasında yer alan vadi Aksaray ili sınırları içinde bulunan Ihlara köyünden adını alıyormuş. O bölgede bulunan yukarıda resmini paylaştığım Hasandağı’nda meydana gelen volkanik püskürmelerden dolayı oluşan lavlar sonucu bu bölgede volkanik bir tabaka oluşmuş. Zaman içinde oluşan bu tabaka çevresel nedenlerden dolayı aşınmaya başlamış.
Ayrıca bölgeden geçen Melendiz Çayı, kanyon vadinin tabanını derin bir şekilde oyarak bölgede yol oluşmasına neden olmuş. Oluşan bu derinlikler vadinin belli bölümlerinde 120 metreye kadar ulaşmış.Vadinin uzunluğu hakkında da 14 km.olduğu belirtiliyor. Ihlara Vadisine bir gününüzü rahatlıkla ayırıp, vadiye indikten sonra her yerini detaylı bir şekilde gezip, Melendiz Çayı üzerinde bulunan Cafede dinlenebilir, yemek ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
Doğal güzelliğinin yanı sıra hem tarihi, hem de kültürel alanlara sahip vadi içinde edindiğim bilgilere göre gezilebilir Roma ve Bizans dönemlerine ait 14 tane kilise varmış.Bunlardan birkaç tanesini biz gezebildik (Karanlık Kale Kilisesi, Ağaçaltı kilisesi,Yılanlı, Sümbüllü, Eğritaş Kiliseleri.)
Gezmiş olduğumuz kiliselerin duvarlarında Hristiyanlığın sembollerini, inançlarını ve hikayelerini tasvir eden resimler dikkatimizi çekti.İşte bunlardan bazıları Çarmıhta İsa, Meryem ana,haç işaretleri vs. dikkatimizi çekenlerden bazılarıydı.
Hikayesi oldukça ilginç gelen ise Yılanlı Kilisesi idi. Bu kilisenin duvarlarında da yılanların saldırısına uğramış kadın figürleri vardı. Efsaneye göre dört kadın sekiz yılanın saldırısına uğramış. Bunlardan birinci kadının suçu çocuklarını terk ettiği için sekiz yılan tarafından saldırıya uğramış ve her yerinden ısırlmıştır. İkinci kadın ise çocuklarını beslemediği için göğüslerinden ısırılmış, üçüncü kadın itaatsizliğinden dolayı kulaklarından, dördüncü kadın ise yalan yere iftiradan dolayı dilinden yılanlar tarafından ısırılmıştır. Gezilen yerlerin hemen girişinde oraya ait bilgi ve hikayelerini de okuyup bilgi sahibi olunabilir...Ihlara Vadisi hakkındaki izlenimlerim, gördüklerim ve etkilendiklerim ve bir miktar bilgiyi gezi notlarım olarak derlemiş oldum...Biraz zaman geçtikten sonra bu kadar detaylı anlatamayabilirim. Bu anlamda da sıcağı sıcağına not etmek, bir zaman sonra dönüp okuduğumda tekrar o anı detayları ile hatırlamak adına faydalı olabileceğini düşündüğüm için bundan böyle sık sık yazmayı düşünüyorum. İnşaAllah bu şevkim yok almaz.Gezi hakkında okuyanlarıma da yardımcı olabilmek isterim. Sevgiyle Kalın....

3 Mayıs 2017 Çarşamba

KAPODAKYA GEZİMİZ

TUZ GÖLÜ
Uzun yıllardır gezip-görmeyi çok arzu ettiğim Kapodakya gezimizi 30 Nisan 2017 tarihinde sabah erkenden yola çıkarak gerçekleştirdik.1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramından dolayı resmi tatil olan Pazartesi günümüzü de içine dahil edip, iki güne sığdırabildiğimiz dolu dolu bir gezi oldu bizim için. Ancak Kapodakya ve çevresi benim hayal ettiğimden de büyüleyiciymiş. Aynı zamanda bir derya imiş.Yıllardır günü birlik bile gidilip görülebilir diye düşünürken, aslında değil bir gün bir haftanızı ayırdığınız takdirde her bölgesi karış karış gezilecek tarihi ve doğal güzelliğe sahip. Ayrıca yol boyunca yine doğal güzelliklere ve tarihi yerlere de uğrayabileceğiniz bir güzergahta olması size dolu dolu keyif alacağınız bir yolculuk imkanı da sağlıyor.
Biz Ankara'dan yola çıktık. İlk uğrak yerimiz yolumuzun da üzerinde bulunan Tuz Gölü oldu.Tuz Gölü Ankara'nın ilçelerinden Şereflikoçhisar' da bulunuyor.Aynı zamanda Aksaray, Konya, il sınırlarının kesistiği bölgede yer alıyor.Tuz gölü, Van Gölünden sonra Türkiye'nin ikinci büyük gölüdür.Türkiye'nin tuz ihtiyacının büyük bir bölümü buradan karşılanıyor. Biz Tuz Gölü'ne birkaç defa yaz aylarında tatil dönüşü uğradık.Yazın gölün yüzeyi kuru olduğu için uzun mesafeli yürüyüşler yapılabiliyor. Yazın yüzeyinin kuru olmasının nedeni buharlaşmadan kaynaklanıyor. Bu mevsimde tuz oranı daha fazla oluyormuş. Nisan ayında ise ilk defa gittik. Yüzeyi su ile kaplı olduğundan çok fazla yürüme mesafesi bulamıyorsunuz ancak tuz kristallerine dokunabilmek ve gölün kenarından o muhteşem manzarasına tanıklık etmek için bile görülmeye değer. Tuz gölüne her fırsatta uğrayabilmeyi çok arzu ediyorum. Güneşin batışına da Tuz Gölünde denk gelebilmek büyük bir şans bence. Eğer Tuz Gölüne gitmeye niyetlenirseniz bunu da göz önünde bulundurun derim...Ayrıca Gölün etrafında turistik eşyaların ve tuzdan üretilen kozmetik ürünlerin satıldığı yerlerden alışveriş yapabilir, cafesinde göle karşı çayınızı, kahvenizi yudumlayabilirsiniz.... DEVAMI GELECEK....