19 Nisan 2008 Cumartesi

YA BUNDAN, YA ŞUNDAN...


Bu sabah erkenden uyandım ve görevime başlamak üzere yine heyecanla işe koyuldum.Görevim öncelikle günüme nasıl başlayacağıma karar vermekti. Sonrasını da kararım doğrultusunda biçimlendirmekti. Bugün hava yağmurlu olduğu için yakınabilirdim, ama yağmurun dünyamız üzerindeki önemini düşününce memnun olmam gerekti.Çünkü tabiatımıza can veren, doğayı yeşil,canlı ve güzel tutan o bir damla yağmurun bile önemi vardı.Bugün ruhsal sıkıntı çekebilirim, birtakım ağrılardan, sızılardan şikayet edebilirim. Ya da yaşıyor olduğum için şükredebilirim. Bugün yaşamlarını yitirmiş insanlar için hüzünlenebilirim. Ya da hayattaki dostlarımız, sevdiklerimiz ve diğer insanlara kucak açabilirim. Bugün işe gitmek zorunda olduğum için söylenebilirim.Ya da İşsiz olmadığım için, yapabileceğim bir işim olduğu için sevinç duyabilirim.Bugün ev işi yapmak zorunda olduğum için sıkılabilirim.Ya da Ruhumu, bedenimi, hayatımı barındırabileceğim; içerisinde huzur bulup, dinlenebileceğim, bir evim olduğu için sevinebilir ve de şükredebilirim...

Getirebileceği veya götürebileceği herşeyiyle günümün nasıl olacağı bana bağlı...Şu an günüm benim kendisine vereceğim yönü bekliyor.Onun nasıl bir günüm olmasına ben karar vereceğim.Öyleyse, günümü neden en güzel bir gün yapmayayım.Günümüzü en zevkli, en coşkulu, huzurlu, mutlu geçirmek üzere haydi çıkalım yola...Evet, Hayatı Ya Şundan Ya Bundan Yaşamak Bizim Tercihimizde...

Hiç yorum yok: