21 Nisan 2008 Pazartesi

NEREDEN NEREYE



Artık pazartesi sendromu yaşamamalıyım...diyorum.Galiba birazda alıştım.Her ne kadar sabahın ilk saatleri uykudan uyanmayı istemesem de, uykudan kalkıp hazırlanmak zorunluluğunu kendimde hissetsem de mutlu olmalıyım.Hayata toz pembe bakmalım.Galiba ben buna yavaş yavaş alışıyorum.Hem artık hiçbir şeyi umursamıyorum.Herşeyi sorun ederek hayatımı neden karartayım.Günüme nasıl başlarsam öyle gider.Ben de güne güzel başlamalıyım...Veee ben de artık öyle yapıyorum.Herşeyi sorun etmiyorum.Bu da yaşımın gereği herhalde bir yerlerde okumuştum.Belirli bir yaştan sonra yani diyelim 30 küsurlu yaşlardan sonra insan böyle yapıyormuş.Galiba benim için de bu geçerli olsa gerek.Bu arada yaşımı net söylemek istemiyorum.Oysa 20'li yaşlarda yaşını söylemek istemeyen insanlara anlam veremezdim.Sanki söylemese anlamıyacağız da, Saklayacak ne varsa. Şimdi ise biz de o yaşı aştık ancak halâ ben, maalesef itiraf etmeliyim ki ben bu 30'lu yaşları kabullenemiyorum... Aslında bu yaş olayının da iyi tarafından bakmak gerek. Her yaşın kendine özgü güzelliği var. Böyle söylüyorlar... Ama nedendir bilmiyorum; önceki işyerimde bulunan arkadaşlarım beni bu konuda biraz fazla şımartılar sanıyorum.Hep olduğumdan çok küçük rakamlar söylerlerdi.Mesela liseli kızların yaşında olduğumu... Onun etkisinden kurtulamıyorum.Bir karşılaştığım da ortam olduğu zaman hepsini de bu konuda biraz paylayacağım.Şaka bir tarafa o yıllarımı çok arıyorum...Yine de bugünümüze de şükür diyorum.Hayatımızda herşeye sahibiz.Öncelikle sağlık.Dert edecek hiçbir şey yok.Hayatımızı en güzel, tatlı yaşamak,doyasıya yaşamak bizim elimizde...

Hiç yorum yok: