10 Ağustos 2010 Salı

Limon Ağacına Dair

Limon ağacı kaynakça yönünden oldukça zengin bir kitap.Ayrıca olaylara tanıklık eden ve bu trajediyi bizzat yaşayan kişilerle de görüşmeler yapılarak yazılmış bir kitap.

Konu itibari ile İsrail’in nasıl kurulduğunu; Filistin’in İngiliz mandasından sonra yurtlarından,evlerinden nasıl koparıldıklarını; İsrail ile Filistin arasındaki ilişkileri, çatışmaları konu alıyor.1948 Nazi katliamından kaçan Yahudi asıllı Eşkenazi ailesi İsrail’e göç eder.Kendilerine Ramla şehrinde bir ev verilir. Bu evin eski sahipleri de Filistinli Khari ailesidir. Evlerinden zorla, silah zoruyla uzaklaştırılmışlardır. Ancak Filistinlilerin evlerini kendilerinin terk ettiğini, korkak, ödlek olduklarına dair hikayeler yaygınlaştırılarak anlatılmaktadır. Yahudi asıllı bu ailenin kızı Dalia’da bu hikayeleri dinleyerek yirmi yılı geçirmiştir. Takii ki Khari ailesinin oğlu Beşir ile tanışana dek. Beşir iki kuzeni ile birlikte altı gün savaşından sonra eski topraklarına ve evlerine ziyaret gerçekleştirirler.İlk kuzeni evine vardığında evlerinde yaşayan bir bayan kapıyı yüzlerine kapatır. İkinci kuzeninin evi ise bir okula dönüştürülmüştür ve en son Beşir’in evine geldiklerinde kapıyı Dalia açar. Dalia onları içeri alır ve misafirperverlik göstererek evi gezdirir. Beşir’in hikayesini de bu ziyaret sırasında evi gezerlerken öğrenir. Dalia’nın yıllardır dinlediği hikaye ile asla bağdaşmamaktadır Beşir’in hikayesi. Naziler tarafından evlerinden yurtlarından sürülen Dalia ve ailesinin, bu seferde kendileri gibi Yahudiler tarafından evlerinden, yurtlarından sürülmüş Filistinli ailenin evinde oturuyor olma fikri Dalia’yı derinden etkiler. Dalia ile Beşir’in bu karşılaşmaları ile aralarında arkadaşlık da başlamış olur. Bu arkadaşlıkları uzun yıllar ama seyrek olarak devam eder. Bu yıllarla birlikte birbirlerini anlama çabalarını ve İsrail- Filistin sorununu biz okurlara tarafsız olarak yansıtmaya çalışmış kitabında yazar Sandy TOLAN.

Limon ağacı, Ortadoğu da yaşanan bu trajedik olayların ayrıntılarını en iyi şekilde anlatmış. Ayrıca bu trajediyi bizzat yaşamış olan kişilerin anılarına değinerek ve bunları bizzat kendilerinden dinleyerek kaleme alınmış olması da gerçekçi kılıyor hikayeyi. Bu anlamda kitap gerçekten okunmaya değer. Ancak kitabın çevirisindeki hatalardan kaynaklı zaman zaman sıkılmışlıklar da yaşıyor insan. Eğer son baskılarında bunu göz önünde bulundurup gerekli düzeltmelere giderlerse okunma sayısında daha çok artış olacaktır diye düşünüyorum.

8 yorum:

havlu-dantel dedi ki...

Bu kitabı okumak isterim doğrusu. Güzel bir gün dilerim.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Mehtap'cım, Limon Ağacı'nı okumayı çok istedim ama Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş'ten sonra cesaret edemedim açıkçası, yüreğim dayanmaz diye düşündüm, şimdi alıp en azından kitaplığımda bulundurmak istedim yazını okuyunca sağol canım.
sevgilerimle...

Cocukla Cocuk dedi ki...

Bir önceki yorumdaki gibi Uçurtma avcısı ile aynı dönemde gözüme sıkça takılan bir kitaptı ama okumadım. aslında konusunun bu şekilde olduğunu da bilmiyordum. İlgimi çeken bir konu, israillileri kendi silahları ile vuruyor gibi , yazarın kim olduğunu daha çok merak ettim şimdi.

Mehtap dedi ki...

Gerçek yaşanmışlıklar olduğu için bende ilgi ve merakla okuyorum bu tür kitapları.Uçurtma avcısı ve bin muhteşem güneşteki yorumlarımda bende okurken nefesimin daraldığını hıçkırıklara boğulduğumu anlatmıştım ama yine okumak içinde direnmiştim.Bu anlamda kendime de acı çektirmeyi ya da oralardaki insanların yaşadıklarını hissettiklerini,çektiklerini bende hissetmeyi istiyorum belki de.Empati de böyle okuyarak oluşuyor doğrusu.Yoksa bi haber kalıyoruz gerçeklerden.sevgilerimle

Hayal Arkadaşlarım dedi ki...

Çok duydum adını, okuyanı, alıp okumalıyım mutlaka.Ziyaretin için çok teşekkür ederim arkadaşım Caillou yu merakla bekliyorum ;) Sevgiler.

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Hoşgeldin Mahtap'cım,
Bende okudum okumasına ama inan gerçekten çok sıkıldım diyebilirim, gereksiz çoğaltmalar kitabı asıl anlatımından uzaklaştırmıştı sanki, herneyse ki! başladığım kitabı bırakma diye bir şey bilmediğimden sonunda bitirdim:)
Eski dostlar başka sesini duyduğuma sevindim, aslında temmuz başından beri bende yoktum ara sıra buralara uğramakla geçirdim yazı.
Seni okumayı seviyorum, net buldukça da yazmanı isterim.
Sevgilerimle...

Fulyanna dedi ki...

Kitap elimde,çayımın ısınmasını bekliyorum birazdan başlıcam :)

Bu arada nette kitap hakkındaki görüşleri alayım dedim :)

Mehtap dedi ki...

Konu ilginizi çekecektir.Ancak okurken sıkılabilirsiniz.Kitabın çevirisinden kaynaklı yazım hataları oldukça fazla idi.iyi okumalar.:)