11 Temmuz 2008 Cuma

TATİL BİTTİ...

Tatilimiz bir hafta önce bitti. Buna ben ancak değinebiliyorum.Daha doğrusu üşendim.Yazı yazmak hoşuma gidiyor, resim çekmekten de keyif alıyorum ama resimleri bloğuma taşımak çok zor geliyor.Çünkü bir resmimi bloğa taşırken epey bekliyorumok zamanımı alıyor.Bu nedenle birçok resimlerime yer veremiyeceğim.Umarım bu resimlerim tatilimin nasıl geçtiği konusunda fikir verir ve bu yerleri tanıtmamda katkısı olabilir.

Yukarıdaki resim Mersin'de Silifke ile Erdemli arasında bir yer olan Doktorun Yeri ve yanında da Amcanın Yeri.Çok ilginç değil mi?Arkadaşlarım kaçldır orayı mutlaka görmemi ve çok güzel bir yer olduğunu söylemişlerdi.Ancak her sene anneme oraya gitmek istediğimi söylediğim halde annem karşı çıktı.Çünkü yollarını hiç beğenmiyor ve korktuğu için gitmemizi istemiyordu.Neyse ki sağolsunlar Halil Ağabeyimiz ve eşi Aynur Ablamız eve dönmemizden bir gün önce bizi Güzelolukta bir yerde yaylaya yemeğe götürdüler.Orada Doktorun Yeri konusu ıldı ve annemde Mehtap'da çok görmek istiyor ama göndermedim dedi.Sağolsun Halil Ağabey sen bana niye söylemedin.Ben götürürdüm sizi dedi.Eve giderken de o tarafın dönüş yolunu kullandık.Doktorun yerinde biraz mola verdik.İnanılmaz güzel, bir doğa harikası.Yalnız biz oradayken hava kapandı ve yağmur yağdı.Deniz sahilinde olunupta karadeniz havasını orada yaşamak enterasan geldi,doğrusu.Başka günkü gezimizde ise cennet-cehennem ve astım mağaralarına gittik.Buraları gezdikten sonra Yörük kültürü ile hazırlanmış restoranında karnımızı doyurduk.Menüde ise o yöreye aitkma börek,ayran ve salata vardı.Yukarıdaki develerde yemek yerken tam karşımızdaydılar.
Burasıda astım mağarasından bir görüntü.Dediğim gibi o kadar çok resim var ki,yüklerken sıkılıyorum.Çok zamanımı alıyor.
Güney sahillerimizin çoğu tarihi kalıntılarla dolu.Yolda arabamızla seyir halinde iken tarihi kalıntılar dikkatimi çekiyor.Zamanında oralarda Bizanslılar yaşamış.Yukarıda görünen Kız Kalesi.İlginç bir hikayeside var.O dönemin kralı bir kız çocuğu olmasını çok istiyormuş.Zaman sonra kızı olmuş.Neyse kızı büyümüş.Çok güzel ve yardımsever birzmış.Bir zamanlar ünlü bir falcı gelmiş.Kral bu falcıdan kızının geleceğini öğrenmek istemiş.Falcıdaza bakmış ve irkilmiş ama gördüğünü krala söyleyememiş.Kral ısrar edince falcıda kızını birlan sokacak ve ölecek.Siz dahi kızınızın kaderini değiştiremiyeceksiniz demiş.Kral endişeye kapılmış ve en sonunda bu kız kalesini yaptırıp kızını buraya kapatırsa kızını bu durumdan koruyabileceğini düşünmüş.Kızını kız kalesine kapattırmış.Kızı bu duruma çok üzülmüş.Babasının neden bunu yaptığına anlam verememiş ve günden güne zayıflamış.Daha sonra canı üzüm istemiş ve babasına haber göndermiş.Babasıda kapalı bir sepette itina ile üzümü göndermiş.Ne varki kız üzümü almak için sepetin içine elini attığında sepetin içinde gelenlan kızı sokmuş ve öldürmüş.
Bu tarihi kalıntıda Kız Kalesinin tam karşısında.Çok büyük.Saraya benziyor.Yukarıda anlattığım öyküye göre sanıyorum kralın sarayıdır.Kızına yakın olsa gerek.
Helenistik veya Roma dönemine ait olduğu sanılan kale Silifke'ye aittir. 185 m yüksekliğinde bir tepe üzerinde yapılmış olan, etrafı kuru hendekle çevrili oval biçimdeki kalenin içinde kemerli galeriler, su sarnıçları, depolar ve diğer yapı kalıntıları bulunmaktadır.Ünlü gezgin Evliya Çelebi Seyahatname'sinde, Silifke Kalesi'nin 23 burcu olduğunu, içinde bir cami ve 60 ev bulunduğunu yazmış.Ancak, burçların birsmı ve kale içi tamamen yıkık durumda olduğundan tam tespiti yapılamamış. Halen görülebilen 10 adet burç mevcut.
Yine doğa gezilerimizden biri.Limonlu denilen bir yer.Burada araba seyir halinde iken ve çocuklarımla arabanın arka tarafında cebelleşirken çekmeye çalışıyor olmamdan kaynaklı resimlerim çok net çıkamadılar maalesef.
Tarihi kalıntılar o dönemlere ait yaşanmış izlerini o kadar net taşıyorlar ki, İnsana adeta bir zamanlar buraları bizim vatanımızdı diye haykırıyorlar sanki.
Benim tatil anlayışım; gezmek, görmek, yaşamak,tatmak.Özellikle doğa ve tarihi yerleri gezmek görmek benim en büyük keyfim.Doğadaki o güzelliklerle ruhumu okşamak isterim.tarihi ve kültürel yerleri gezerekte geçmişe ait izler hakkında bilgi almak, o dönemlerdeki yaşantılar hakkında birşeyler öğrenmek beni mutlu eder.Uzun yolculuklarımız esnasında yollarda tabelalar vardır.Bilmem nereye gider diye.Gördüğüm zaman heyecanlanırım ve şurayı bir görsek derim.Ama eşime ben onu söyleyene kadar biz epey bir uzaklaşmış oluruz.Hep de göremeden oralardan geçeriz.
Tatilim uzun olmuştu.Yazımda uzun oluyor ve uzatmak istemiyorum.Çok gezdik.Eğlendik,denizimize girdik. Oradaki dostlarımızda ailem ile birlikte bizi çok güzel ırladılar, sağolsunlar.Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz.
























3 yorum:

Gökkuşağının Rengi dedi ki...

Oh ne güzel gezmişsin sende ben gibi.Bende Doğu Karadenizdeydim.Bu resimlerdeki yerlere ben ortaokulda gitmiştim o günlerimi hatırladım:))

Adsız dedi ki...

Ne güzel canım,bence tatil anlayışı bu.Herkese göre değişebilir tabii ki.Ben tatil deyince denize gir,akşama kadar güneşlen.Daha çok sıkılıyorum.Bence sene sonu ancak insan gezerek,yaşayarak ve temiz oksijen alarak tabii ki denize de girerek kafasını boşaltabilir.Senin adına da sevindim canım.İnşaallah kısmet olursa karadenize de gitmek istiyorum.Öpüyorum seni.sevgiler.

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Canım, ne güzel resimler bunlar. ÇOk beğendim. Bizim buralardan Kızkalesindenden resimlerde var. Ne güzel tanıtmışsın.
Canım benim öptüm seni.