İkinci karımız da 29 Ocak'ta yarı sömestr tatilinin başlamasından birgün sonra yağmıştı. O karımızdan bahsedememiştim. Bahsetmek istedim çünkü her yıl böyle bir kış yaşamıyoruz. İnsanların kendi aralarında veya benim konuştuğum kişilerden en son 1996 yılında yağdığını söyleyenler veya 1980'li yıllardan bahsedenler bile vardı. Benim ise hatırımda kalan 2000 yılında büyük kızımın doğduğu dönemlerde doğum sonrası izinlerim bittikten ve ben bankadaki işime döndüğümde eve gelirken ve giderken yaşadığımız sıkıntılardı. Hiç unutmuyorum o zamanlarda böyle yoğun kar yağmıştı. Kapımızın önünde arabamız olduğu halde arabayı çıkartamıyor ve taksiye binmek zorunda kalıyorduk. Birgün eşim beni almaya geldiğinde arabamızla yokuş aşağı arabamızın dönerek indiğini hatırlıyorum. Velhasıl benim hatırladığım on yıl öncesi böyle bir kar yağışına tanık olmuştum. Geçen yıl böyle bir kar yağışı olmamıştı.
Sömestr tatilinin ertesi günü biz arkadaşlarımızla Ilgaza geziye katılacaktık. Bu kar yağışı nedeni ile gezimizde iptal oldu. Kar yağışı hayatı olumsuz etkilese de , yolda olanlar özellikle sıkıntı yaşasalar da, insana huzur ve keyif veren yanı ile çocuklar kadar yetişkinleri de sevindiriyor. Bizde bu ikinci karda çocuklarımızı kar havasına çıkarıp, eğlenmelerine destek verdik, kardan adam yapmalarına yardımcı olduk.Onların oyununa, sevincine, keyiflerine ortak olduk.
En son karımızda 8 Mart'ta yağdı. Bu sefer kar bizi iş çıkışı yakaladı.O gün dışarıda olan insanlar, işten evlerine dönerken epey sıkıntı yaşadılar. Benim evim işyerimize yakın olduğu için en fazla bir yarım saat gecikme olmuştur ama uzakta olanların evlerine ancak gece yarısı ulaştıklarını biliyoruz.Arkadaşlarımızdan yolda olanlara ulaştığımızda yol durumlarından haber alıyorduk. Hatta evlerine ulaştıklarında telefonla arayıp gece 11,00-12,00 civarlarında yeni geldiklerini söylüyorlardı.Otobüslerle evlerine gitmekte olan bazı insanlarında Eskişehir yolundan Sıhhiye'ye kadar yürüdüklerini duyduk.Çok meşakkatli durumlar.Aslında genel olarak insanlarında bu tür sıkıntıları yaşamasında katkısı olmuştu o gün. İmkanları olanlar toplu taşım araçlarını kullanmış olsalardı, trafikte bu kadar sıkıntı yaşanmazdı.Ayrıca insanlar tedbirsiz yollara çıkmışlardı o gün. Hiç bir araba da zincir yoktu.Neyse bunlar olayın başka boyutu.
Bütün bunlar biz insanların tedbirli davranması ile çözülecek durumlar.Kar yağmalı. Kış ayı kışlığını göstermeli ve dünyanın iklim dengesi bozulmamalı. Çocuklar kar havasını teneffüs etmeli. Karla birlikte eğlenmeli.
Bundan sonrasını resimlerime göre anlatacağım. En yoğun kar bu son kar oldu. Nerdeyse diz boyuna ulaşmıştı. Buna rağmen birkaç gün içinde havaların ısınması ile de eridi. Bu hafta ise havalar tekrar soğudu ve kar atıştırdı ama tutacak gibi değil tabii. Yine de belli olmaz.Her an yağabilir ve her taraf bembeyaz olabilir. Şu Nisan ayını geçirene kadar bu durumlara hazırlıklı olmalıyız. Hemen bahar havasına girmemeliyiz.
Kızlarım dışarı da evcilik oyunundan da vazgeçmediler. Karla yemek yaptılar güya...Şekiller çıkardılar. Yapraklar, tomurcuklar topladılar.
Bu da bana ikram ettikleri yemek...:)) Eve götürmek çok güç oldu.
"Kızım hasta olursunuz içeri girelim" dediğimde Minik kızımın girmemek için söylediği sözse yüzümü güldürdü..."Anne kar yeteneksiz insanları hasta eder."..:)))
3 yorum:
çok tatlı fotolar ve anılar kar yağsın yeraltı kaynaklarımız dolsun gönüllerimiz hoş olsun anılarla dolsun : )
Ne güzel ifade etmişsin.teşekkür ediyorum.sağlık ve esenlik diliyorum.sevgilerimle.
Kar fotoğraflarına bayılırım,sizinkide çok güzel olmuş.
çocuklar karla oynamayı çok seviyorlar ,napsınlar annesi :))
Yorum Gönder