15 Aralık 2008 Pazartesi

Bu Bayram Benim İçin Bir Dinlenceydi :)))

Evet, bir bayramı daha geride bıraktık. Allah tekrarına erdirsin inşaallah hepimizi. Bayram denilince benim aklıma tatil geliyor.Bu da özellikle biz çalışanlara yarıyor.Gerçi bayramsal geleneklerimizi elimizden geldiğince sürdürsek de eski tatları alamıyoruz.Çocukken bayramdan bayrama yapılan bayram alışverişleri bana inanılmaz heyecan verirdi.Bayramlaşmalar ayrı bir tattaydı.Ama şimdi bizim çocuklarımızda o duyguyu göremiyorum.Bayramın onlar için sıradan bir günden farkı bile yok.Biz bile öyle hissediyorken, onlarında aynı hislerde olması son derece doğal tabii ki.Neyse sanıyorum herkes benimle aynı düşüncededir.Eğer bayramı coşku içinde bayramı bayram yapan özelliği ile yaşayan var ise ne mutlu onlara diyorum.Ben gerçekten geleneklerimizden, kendi kültürümüzden, değerlerimizden kopmak istemiyorum ama bu konuda elimden geleni yapsam bile yine istediğim sonucu görememek üzüyor açıkçası...
Şimdi gelelim ben bu bayram ve bayram tatilimde ne yaptığıma...
Bayramda tabii ki geleneklere uyuldu. Ailelerimizle birlikte geçirdik.Eş, dost ziyaretlerini gerçekleştirdik, konuklarımızı ağırladık.Elimizden geldiğince bayramın hakkını vermeye çalıştık.Ama dediğim gibi o duyguyu içimizde (kendi adıma söylesem daha iyi ) yaşayamadığımı söyleyebilirim.Bayramın üçüncü günü akşamı eşim ve kardeşimlerle fasıl dinlemeye gittik.İsteğimiz üzerine sevdiğimiz şarkıları dinleyerek, eğlenerek güzel bir gece geçirdik.
Cumartesi akşamı da tiyatroda "Tek Kişilik Şehir" adlı oyunu izlemeye gittik eşimle birlikte.Oyunu çok beğendik. O kadar beğendim ki, bir kez daha izleyebilirim. Ankaralı blogdaşlarıma tavsiye edebilirim.
Konusu :
“Tek kişilik şehir” oyunu ancak tek başına kalındığı zaman yaşanabilen bir şehirde geçiyor. Çekirdek ailenin de parçalanıp, ailelerin tek kişilik aile haline dönüştüğü bir şehirde. Şehir artık iki üç kişi olarak yaşayan insanlar için yaşanmaz hale gelmiştir. Şehir yavaş yavaş “şehir dışına” taşınmıştır. Şehrin merkezinde internet üzerinden hayatla ilişki kurabilen yalnızlar kalmıştır sadece. Merkezdeki terkedilmiş gökdelenlerden birinde yıllardır yazışan iki internet arkadaşı ilk defa buluşurlar. Bomboş bir intihar kulesine dönüşmüş bu gökdelenin lokantasında intihar etmek için gelen yalnızlara “son yemekleri” sunulmaktadır. Lokantanın artık lokanta olarak iş yapabilmesi çok güçtür. Kendisini yaşatabilmek için çareyi intihar edenlere son bir servis yapmakta bulmuştur. Bir yandan müşterilerini kaybetmemek, bir yandan da her geçen gün nufusun azaldığı şehirde yeni müşteriler oluşturmak zorundadır. Bu yüzden bir yandan doğumlara sponsor olurken öte yandan da Gençleri intihara teşvik etme programı çerçevesinde “bir intihar üç bebeğe hayat verir” sloganını yaygınlaştıran etkinlikler yapmaktadır.
Tek kişilik şehir, günümüzün sanal ve tek başına yaşamayı teşvik eden dünyasını eleştiren bir oyun. Oyunda neredeyse bütün konuşmalar gündelik mizahi öğeler taşırken insanı hem güldürüyor, hem de insanı düşünmeye de zorluyor. Dışarıda hava soğuduğu zaman, içerde herkesi sıcaktan terleten, dışarıda hava ısındığı zaman içerde herkesi üşüten, klima gibi metaforlarla teknolojinin imkansızlığını ve komforizmi eleştirirken, sanal mal alıp satan, en zengin olduğunda dahi hiç bir şeye paraya bile sahip olamayan yalnız insanın çaresizliğini sergiliyor.Kısaca insanlığın yok oluşa doğru adım adım gidişatını konu alıyor.Oyun güldürürken de düşündürüyor.
Bu bayram tatilim görüldüğü üzeri dolu dolu geçti. Benim için ve ailem için gerçekten verimli ve güzeldi. Allah nice nice sağlıklı,huzurlu, mutlu, hayırlı bayramlar nasip etsin herkese...
Sevgiyle ve Sağlıkla Kalınız!..

5 yorum:

Cocukla Cocuk dedi ki...

Haklısın, bayram sevincini elimizden geldiğince yaşatmaya çalışsak da yine de bizim hissettiklerimizi hissedemiyoruz, hissettiremiyoruz. Eskiden kıyafetler bayramda seyranda alınırdı, şimdi öyle olmayınca anlamıyorlar tabi alışverişten. Hele bir de aileden uzak olmak iyice kötü.

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Bayram tam bir dinlenceymiş hakikaten. Fasıllar, tiyotro falan. Ne güzel. Darısı her bayrama inşallah.Bencede eski bayramlar yok yani tek amaç tatil olmuş artık.Sevgiyle kal canım.

Flame dedi ki...

Bayram sevinci maalesef şimdiki çocuklarda yok. Ben oğluma yaşatayım diyorum ama bayramlıkları giyince para yokmu diyor :)

pelince dedi ki...

Mehtapcım bayram çok güzel geçmiş..Fasıl muhabbetini çok severim.Üzerinede tiyaro eklenmiş ee daha ne olsun...Nice güzel bayramlara inşallah...

Sevgilerimle...

Mehtap dedi ki...

Sevgili çocukla çocuk,

haklısınız eski tatları alamıyoruz.Şimdi çocuklarımız herşeye sahip o nedenle bizim o zamanlar yaşadığımız heyecanı yaşamıyorlar maalesef.Ailenize de en kısa zamanda Allah kavuştursun.sevgiyle kalın.
-------------
Sevgili Muhabbet çiçeğim,

bu bayram gerçekten dinlendim.En güzel tarafı da ailemle ve çocuklarımla birlikte olmak.Çalışıyorken buna gerçekten ihtiyaç duyuyor insan.Evet biz yaşatmaya çalışsak da eski bayramları elimizden birşey gelemiyor.Sende sevgiyle kal canım.
-------------------------
Sevgili Alevciğim,

Ne diyelim sanıyorum zamane çocukları, benim kızımda hemen harçlık muhabbetine giriyor.anne sen az verdin , babam şu kadar verdi falan bir de beğendiremiyoruz.sevgiler canım.
-------------------------
Sevgili Pelinciğim, fasıl dinlemek de, tiyatroda tamamen tesadüf oldu.Fasıla kardeşimin daveti ile gittik.Tiyatro biletini de iki hafta öncesinden internet üzerinden almıştık.Artık gişelere gittiğinizde biletler tükenmiş oluyor.Oyun gösterime girdiği anda internetten hemen alış işlemlerini yapıyoruz bizde.İnşaallah sizlere de daha nice güzel bayramlar diliyorum.sevgiler canım.