6 Kasım 2008 Perşembe

Mustafa mı? Büyük Önder Atatürk mü?

Günlerdir konuşulan Mustafa filmine değinmek istiyorum. Zaten ismi ilk duyduğumda garip gelmişti. Neden Atatürk belgeseli değilde, Mustafa. Sıradan bir kişiden bahsedilir gibi. Herkesin bu filme bakış açısı farklı geldi ki, o kadar çok anlatıldı ve yorumlandı ki, haliyle bende merak içindeydim ve ilk fırsatta izlemek istiyordum. Fakat bugün birkaç değişik mailler geldi ki, önyargılı yaklaşmadan geçemiyeceğim. Sırf doğruluğunu kendi kafamda da kanıtlamak adına filmi izlemek istiyorum. Bunun için dahi olsa bu filmi izlemeye gitmek reytinglerini patlatmak ve kazançlarını artırmak olmaz mı? Bir de okullara da tanıtım amaçlı sinemalardan broşürler gönderiliyor. Ne yani çocuklarımızın beyinlerinde Sevgili Atamız hakkında olumsuz imaj mı oluşturulacak. Hayır, kesinlikle çocuklarımız bu filmi izlememeli. Bizi bugünlerimize getiren,Türkiye Cumhuriyetini kuran,Türk Milletini bağımsızlığına kavuşturan, dünyaca takdir edilen büyük önder Ulu Atamızın hayatı; gelen maillerde anlatılanlara göre; kahramanlığının yerine, devrimci kişiliğinin ve kararlılığının üzerine mutsuz, yalnız, psikolojik sorunları olan bir portre çizilmeye çalışılmış…Filmi izlemedim…Bu yüzden devamını...
Psikolog Sebla Kutsal' a bırakıyorum.
Kendileri psikolojik savaşın en ahlaksızcasının nasıl yapılabileceğini belgeselleştiren "MUSTAFA" filmini izledikten sonra dayanamayıp bir mail yazmış.
karı-kız düşkünü,
bir oturuşta mutlaka bir büyük rakı içen,
vahim kişilik bozukluklarına sahip,
çok zengin bir kadın için sevgilisini terk edip onun intiharına neden olan,
çocukken yediği bir dayak üzerine yıllarca içinde bitmek bilmeyen bir kini biriktirip, sırf bu sebeple ülkeyi laiklikle buluşturarak, modern eğitimi başlatarak, dini eğitim veren kurumda yediği dayağın öcünü alan birisi…
Cephedeki cesaretine bir kez olsun değinilmeyen
Mustafa'nın geceleri karanlıkta uyuyamadığını öğreniyoruz…
İçinde sürekli bir korku ve tatminsizlik hissi taşıyor. Cumhurbaşkanı olup da artık hiçbir şey yapmadan boş boş oturmaya başlayan bu adamın iç sıkıntısı daha da büyüyor.
Öyle ki tek tesellisi çalgılı, içkili sefa âlemleri.
Yapayalnız kaldığı dünyasında hasta ruhuna gitgide teslim oluyor. Çok mutsuz, hem de çok… Film, Mustafa'nın "dinsiz" olduğunu vurgulamak üzerine kurgulanmış.
Kurtuluş savaşını desteklerini alabilmek için dindar kesimleri ve kurumları kandırmış, sonra işi bitince de onların ipini çekmiş.
"Dinin afyon etkisi" üzerine söyledikleri filmde sık sık yer alırken,
Ramazan ayında içmediği,
Kur'an tercümesi yapan özel bir görevli yardımıyla dini anlamaya çalıştığı ve malum çevrelerin sıkı adamı Nevzat Yalçıntaş'ın ortaya çıkardığı üzere Hz. Muhammed'in mezarını yıkmak isteyen Suudiler'e "orduları gönderirim, ayağınızı denk alın" mealinde bir telgraf yollayarak mezarı yıkılmaktan kurtardığı, vb. birçok bilgi seyirciden özenle saklanmış.
Kurtuluş savaşı harita üzerinden ve birkaç basit sahneyle "oldu da bitti maşallah" tadında kestirme yoldan anlatılmış.
İnsanda, tüm milli direnişin ve çarpışmaların kısacık bir sürede tamamlandığı ve memleketin kolayca kurtulduğu hissi uyanıyor.
Zaaflarla dolu zayıf karakterine ve acı dolu anılarına tutunarak sürüklediği ömrünün en sıkıntı verici son döneminde ise Mustafa "beni hatırlayın!" diyor. Hatırlanmaya değmeyeceğinin kendisi bile farkında olmalı ki, unutulmaktan ölesiye korkuyor…
Film, sürekli not tutmak suretiyle tekrar tekrar izlenir ve derin yapısını çözmeyi amaçlayan bir gözle incelenirse, yukarıda yazdığımdan çok daha fazla Mustafa aleyhtarı unsur kolaylıkla listelenebilir. Aktardıklarım, bir çırpınışta aklıma gelebilenlerden ibarettir.
Dündar filminde büyük bir mucizeden bahsediyor… Çünkü Dündar'ın Mustafa'sı, bırakın çeşitli devletlerce işgâl edilmiş bir ülkeyi düşmandan temizleyip yeni bir ülke kurmayı, bir sürüye çobanlık yapmayı bile beceremeyecek bir adam. Ancak nasıl oluyorsa Türkiye'yi kuruyor! Yani film bir mucizeyi anlatıyor… Oysa ki savaşlar ve şehitler kan kırmızısıdır. Yepyeni bir devletin kuruluşu ve bir ulusun şahlanışı buz gibi gerçektir. Mucizeler ise ancak masallarda anlatılır.* Yazdığı ve yönettiği masalla Can Dündar, görevini ifşa etmiştir. Misyonu tamamlanmış bir görevli olarak kesinlikle eserini bir masal kitabı olarak da yayınlamalı ve hak ettiği Nobel ödülünü almalıdır!* Ancak ben Mustafa'yı tanımıyorum… Sadece Mustafa Kemal bilirim ki kendisine Atatürk denir. O da bizim gibi etten kemiktendir lâkin bedeni çürüyüp gitmişse de ruhu bizimledir. İnsan olduğu için hatalar yapmıştır fakat hatalarıyla doğrularını iki ayrı kefeye koyup da hakikâti göremiyorsak, içimizdeki vicdanın terazisine yazıklar olsun! Benim gibi düşünenlere, "Atatürk'ü putlaştırmayın, O'nu da herkes gibi doğrularıyla yanlışlarıyla tartışalım" diye saldıracak olan aydınımsılara cevabım önceden hazırdır; "İyi niyetinize bir saniye olsun inanabilseydim, kapımı açar sizi beklerdim…"
NOT: Mustafa Filminin afiş resmi yerine, sevgili Atamıza ait bu güzel fotoğrafları koymayı daha uygun buldum.Filmdeki anlatılanlarının aksine bu fotoğraflarda herşeyi anlatmıyor mu sizce?





14 yorum:

Unknown dedi ki...

Seninle aynı şekilde düşünüyorum. Bi sürü yorum okudum, filme giden kişilerle konuştum, kafamda bişiler ancak şekillenmeye başladı. Netleşmesi için filmi izlemem gerek ama gidersem de ekmeklerine yağ sürmüş olucam diyorum.

Can Dündar'ın değişim yaşadığını söylüyorlardı, tüm bu yazılanları okudukça hak veriyorum. Filmi izlemeden konuşmak yine flu ama çok da merak ediyorum. Turkcell ise akıllıca davrandı, yanlı bir filmi desteklememe kararını uygun buldum, tabii bunlar sadece okuduklarımıza dayanarak düşündüklerim. Galiba filmi izlesek iyi olacak. Biz etkilenmeyeceğimize göre bari açık alanda paslaşırız.

Sevgiler

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Canım, bende olmumsuz tepkiler duydum. Okullar tüm öğrencileri götürüyor. Hergün geliyor öğrencilerim anlatıyor.Ben izlemedim ama Atamızı hep üzgün ve mutsuz gösteriyormuş bu belgesel. Türk bayrağından hiç bahsedilmiyormuş falan. Tepkiler hep olmusuz...

Imge dedi ki...

Ellerine sağlık..Ve resim seçimlerin de süper olmuş...

Ben de bu son derece yanlı ve yanlış bulduğum yapımla birlikte Atatürk'ümüze büyük bir saygısızlık yapıldığını düşünüyorum.

Dış düşmanlara ihtiyacımız yok bizim..

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Mehtap,
Birikmiş yazıları okuyorum, saat geç oldu yorgunum ve en son çok güzel olan yazını okumadan yarına bırakıyorum. Yorum ondan sonra yazıcam. Uzun zaman oldu araya birçok olay girdi seslerimizi duyuramadık.
Ben yoğunum ve bir hafta neredeyse net'e giremedim.
yorumlarınıza cevap yazamadım.
mail'imi istemiştin göderdim sanıyorum, ama alıp almadığını bilmiyorum.
tekrar gönderiyorum.
Sevgilerlerle...
fnaksu@gmail.com

Kızıl dedi ki...

Filmi izlemedim açıkçası o yüzden yorum yapmak da istemiyordum ama en basitinden fikrimi belirteyim dedim. Şimdi; filmi izleyenlerin büyük bir kısmı beğenmediklerini söylüyorlar, nedeni ise Atatürkü, karı kız (çok afedersiniz) ve alkol meraklısı, psikolojik sorunlu bir zavallı olarak gösterdikleri için, vs. Ama bir de işin başka bir gerçeği var, bana göre Can Dündar kim ki kalksında gerçek Atatürk konulu bir film yapsın. Bunu onu aşar ve anca kendi zihniyetine göre bir film yapabilir ve sonuçta bu şekilde olur. Ben çok farklı bir şey beklemiyordum ki zaten.

Sevgiler canım!

Mehtap dedi ki...

Canancığım bende zaten izleyen arkadaşlarda dahil herkese filmde işlenen konuyu sorarak bu fikre kapıldım.Olumlu eleştiren de var, olumsuz eleştiren de.Herkesin görüş açısı farklı diye düşünen.Can dündarın bir iki yazısını bende beğenerek okumuştum.Yine okurum en azından kişileri daha iyi tanımak adına ama bu filmi izlemeye gitmek istemiyorum en azından.Benim koyduğum resimlerde ise Atamızı tanıtılanın aksine herşeyi açık açık görebiliyoruz.Bu film üzerinden kazanç sağlamalarını istemiyorum en azından.sevgiler.

Mehtap dedi ki...

Muhabbet Çiçeğim ama küçük genç beyinler etkilenebilir diye düşünüyorum.Tarihimizi, tarihimizde bize önder olan yüce insanları da karalamak ne demek oluyor,ne yapılmaya çalışılıyor.Hele hele Sevgili Atamıza yapılan bu çirkin karalamayı kabul edemeyiz.sevgiler canım.

Mehtap dedi ki...

İmgeciğim hoşgeldin canım.Haklısın.Atamıza yapılan çirkin bir karalama ve saygısızlık.Bunu kabul edemeyiz asla.Öpüyorum canım sevgilerimle.

Mehtap dedi ki...

Merhaba Nur Ablacığım, sağlık olsun.Umarım herşey yolundadır.Mailleşiriz bende fırsat bulduğum ilk fırsatta.Kendinize iyi bakın.görüşmek üzere.sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Mehtap dedi ki...

Pandoracığım haklısında etkilenen kesimler de olmuyor mu?Zaten buna meyilli insanlar.Bu da birlik ve bütünlüğe yapılan çirkin saldırı.Herşeyimize hep birlikte sahip çıkmalıyız amaç bunun önüne geçmek.Büyük önderimize sahip çıkmalıyız, vatanımıza,milletimize,bayrağımıza,değerlerimize,kültürümüze vs.vs.....diye uzayıp gider bu.Bu oyunlara gelmemek lazım ama meyilli bir toplumuz maalesef.sevgiler canım.

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Son yıllarda kendini yazılarında "ben buyumé diye avaz avaz bağıran Bay Dündar'ın Mustafa'sını ne seyretti ne de seyrederim.
Okuduklarım yeteri kadar beni rahatsız etti zaten.
Aslında Can Dündar'dan başka da bir "belgesel" (kendi belgesel diyor) de beklenmezdi.
Bir kesime kendini kabul ettirirken bizleri ATAM'a daha bir yaklaştırdı.
Sevgiler...

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

Bizlerin düşünceleri fikri sabittir mehtapcım.
CAN Dündarın gözünden anlatılanlar bizleri bağlamaz.
BİZ : MUSTAFA KEMAL'i BİLİRİZ.
VE DAİMA......

SEVGİLER CANIM.

pelince dedi ki...

Bende farklı düşünüyorum..

Mustafa Kemal Atatürk'ü başka bir gözle görelim diye yapılmamış bence bu belgesel.. Yaşamının içinde yaptıkları yada onun zaafları onun kötü bir lider olduğunu zaten göstermez..Bunu böyle anlamak hata bence..

Bir ülkeyi baştan yaratmış bir kişinin ,kişisel özellikleri onun liderlik özelliklerini nasıl kötü gösterebilirki.Bu yönetmenin bakış açıcı,bir sürü kaynaktan yararlanılmış.
İnsani özellikleride unutulmamalı.Keşke kendine çok daha iyi baksaydı da uzun yıllar aramızda olsaydı.

Bugün ise;

Saygı,Sevgi ve Rahmetle Anıyoruz....

Mehtap dedi ki...

Nur ablacığım aynen katılıyorum.Fikirler sabit ne de olsa.Bizler daima ama daima onun izinde olmaya devam edeceğiz.Bizi bugünlere getiren yüce insanı saygıyla anıyoruz.
-----------------------------------
haklısın Nunucuğum.Biz Atamızı biliriz.sevgiler benden de.
------------------------------
pelinciğim,bir lideri özel hayatını deşifre ederek veya farklı lanse edilerek 70.yıl sonra bu şekilde gündeme getirmek hata bence.Biz ve bizim çocuklarımız bu vatan ve millet için ne yapılmış.Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ve bugünlere gelmesindeki katkısı nedir. bizim için bu önemli.Bu vatan kolay kurulmadı canım tabii ki çok yoruldu,kendini bu vatana ve millete adadı.Keşke daha uzun yıllar yaşasaydı.Rahmetle ve saygı ile anıyoruz.sevgiler.