1 Ağustos 2008 Cuma

Uykularımızı Bir Gözden Geçirelim Bakalım...

Sadece aptallar sekiz saat uyur... Bu başlığı okuduğumda çok ilginç gelmişti.Benim bildiğim ideal uyuma süresi sekiz saatti. Bu kitabın yazarı ne demek istiyordu.İşte bu merakla Erdal Demirkıran'ın sadece aptallar sekiz saat uyur adlı kitabını hemen okumak ve ne demek istediğini öğrenmek istedim.

Kitap yabancı bir yazarın kaleminden çıkmış izlenimini veriyor bana. Bilimsel bir kitap gibi de geldi ancak kurgusal bir anlatımla başlıyor.Bununla birlikte insanı gerçekten düşünmeye de sevk ediyor.Yani kitapta anlatılanları gerçek hayatımıza uygulamamız gerektiğini ve amacın da bu yönde olduğunu hissettiriyor.Yazarın amacı insanların hayatlarının büyük bir bölümünü yastığa bağımlı geçirmek yerine ideal olan 4-6 saatlik uykudan sonra kalan zamanlarını da çalışarak ve verimli olarak geçirmek gerektiğini ve bu sayede de ömrümüzü uzatabileceğimizi savunuyor.


Kitap, bir cinle otuz yaşlarında bir kalp doktoru olan Kendyn arasında geçen diyaloğla başlıyor.Cin, Kendyn' in az uyuyarak ömrünü uzatabileceğini ve uykuda geçirdiği zamanın kalan bölümünü de daha yararlı işlere ayırabileceğini anlatıyor.Bu konuda ikna edebilmek içinde Kendy' e görünmezlik iksiri içirerek onu gezintiye çıkarıyor.İlk uğradıkları yer ise Leonardo Da Vinci oluyor.Burada da Da Vinci'nin her dört saatte bir olmak üzere toplam yarım saat uyuduğunu, sonra saat falan kurmadan ya da uyandırılmaya ihtiyaç duymadan, zamanı gelince uyanıp işinin başına döndüğünü anlatıyor.Doğrusu kitabı okuduktan sonra internetten bu insanların hayatlarını okuyup araştırdım. Ancak hayatlarını anlatan yazılarda bu yönlerine rastlamadım. Ancak kanımca yazar bu konuda da araştırma yapmış ve bu konuda gerçekliğe yer vermiştir.Çünkü büyük dahi insan olmak için o kadar çalışmak ve mümkün olduğunca az uyumak gerekir.


Burdan sonraki uğradıkları yer Isaac Newton'du. Isaac Newton' da masanın başında duran dünyaya saatlerce bakıyor.Önünde duran deftere saatlerce birşeyler yazıyor.Daha sonra uykusu gelince yerde duran metal parçasını eline alarak masanın üzerinde uyuyor ve uyuduktan sonra elinden metal parçası düşüyor ve bu sese Newton uyanıyor ve tekrar birşeyler yazmaya başlıyor.Birazdan uykusu gelince tekrar metal parçasını eline alıp uyuyor ve metal parçası elinden düşünce tekrar uyanıyor ve çalışmasına tekrar başlıyor.Newton'un bu metal düşürme olayı tam beş defa gerçekleşiyor ve onbeş dakika sürüyor uyuma süresi.Buradan da Edison'un yanına gidiyorlar.Edison'da her üç saatte bir onbeş dakika uyuyarak hayatını yaşadığını, günde toplam iki saat uyuduğunu anlatıyor.Karısının getirdiği yemeklere bile dokunmayan, uyumayı ve yemek yemeyi beceremeyen bu insana aradan biraz zaman geçince Edison denecek ve dünyayı aydınlatan büyük dahi diye tanınacak. Daha sonra Dostoyevski' ye uğrayacaklar...En sonunda da Kendyn' nin beyin merkezine Hipotalamusla görüşmeye gidecekler falan......


Uzun lafın kısası; uykusunu ideal bir süreye taşıyabilmek için öncelikle insanın hipotalamusuna hükmetmesini öğrenmesi gerektiğini anlatıyor. Yazar özetle; insanın uykusunu hergün onbeş dakika daha az uyuyarak, ideal uyku süresini ayarlayabileceğini iddia ediyor.Deneyelim Bakalım...










10 yorum:

LoLa dedi ki...

ben varya böyle uyusam zobi gibi gezerim :)

Adsız dedi ki...

hipotalamusa hükmetmeye gerek yok,
aşık olun :D
Aşk uyutmuyor zaten insanı...
sevgilerle...

pelince dedi ki...

Yandım desene ben bazen 8 bazen 9 saat uyuyorum...

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Tam benlik, bende az uykuyu tercih edenlerdenim.
Zaten kısa olan yaşamı uykuda geçirip hiç ziyan etmek istemedim. Uykuya ayrılan zamandan çalınarak yapılan herne ise daha verimli olduğunuda söyliyebilirim.
Uyku 8 saat uyumak sağlık mıdır? bence evet.
Sevgiler...

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Ben uykuyu fazla sevmem. Çok zekiyim demek o yüzden :))
İlginç bir kitap. Okumam lazım :)Sağol paylaşımın için canım.Öptüm

PERİLİ KÖŞK dedi ki...

az uykuyla yetinebilmeyi çoooook isterdim ama bünye buna müsait değil :),kitabı not aldım bulmaya çalışacağım ,
teşekkürler...

Mehtap dedi ki...

Arkadaşlar kitap gerçekten okunmaya değer.Yazıyı uzun tutmamak adına kısaltmaya çalışarak anlattım kitabı...İnsan hayatını şöyle bir gözden geçirme ihtiyacı duyuyor.(Özellikle zamanımızı daha verimli ve etkili nasıl kullanabiliriz konusunda).Bence verimli ve dolu dolu geçirmeliyiz.Uyku ile ömrümüzü tüketmemeliyiz.Bende uyumayı az da olsa severim.Fazla uyumamaya gayret ederim.
Bu konuda Muhabbet çiçeğimle yaşamın kıyısında Nur Ablacığımız gerçekten şanslı.Onlar Hipotalamuslarına hükmetmeyi biliyorlar o zaman.Biz uyku severlerde inşaallah hükmetmeyi öğreneceğiz.Hepinize teşekkür ederim.Sevgiyle ve sağlıkla kalın.

siminya dedi ki...

ne kadar ilginç şeyler öğrendim,
bence bu yazıda ana fikir uyku değil, kitap okumanın okumayanlara bile olan faydası.

Mehtap dedi ki...

Katılıyorum sevgili Siminyacığım,İşte bu nedenle okuyupta etkisinde kaldığım kitaplarımdan da bahsedeceğim sırası geldikçe.Arkadaşlara da fikir olur.Sevgiler.

Hayatın Ressamı dedi ki...

slm
yeni keşvettim burayı.çok geç kalımış .
kitapları yorumlamanıza bayıldım.
ben 8 saat uyumayınca migrenim tutuyor malesef.
her zaman takipteyim artık.