Bu yazıyı yazalı bayağı oldu. Aslında öğretmenimiz ve arkadaşlarımızla konuşmamız esnasında RTÜK' e sunmak istediğimiz dilekçe olacaktı ama ben kendimi öyle kaptırmışım ki, bu yazı dilekçelikten çıkmıştı ama yine de dilekçe ekinde sunmak istemiştim. Öğretmen ve veliler adına sıkıntılarımızı daha detaylı anlattığım için. Bu konudaki düşüncelerimi de sizlerle paylaşmak adına burada yayınlamak istedim. Görüşleriniz de benim için önemli tabii ki.
Bir birey, topluma nasıl kazandırılır, nasıl yetiştirilir. Bunlar üzerine çok konuşuluyor, tartışılıyor ve de yazılıyor. Bir çocuğun iyi bir eğitim alabilmesi için egitim önce ailede başlar deniliyor. Daha sonra okul, çevre. İyi, güzel de.Son yıllarda benliğimizi ve varlığımızı etkisi altına alan görsel medya, bir diğer adı televizyonun çocuklarımız üzerinde hiç mi etkisi yok? Hem de başta ebebeynler olmak üzere en çok da çocuklarımızı etkisi altına almış durumda. Öyle bir etki altına almış ki aileler ve öğretmenler çocuklarımızı hayata hazırlarken çok zorlanıyorlar ve de yıpranıyorlar.Bu çabaların sonucunda yine bir şey değişmiyor.Sorunlu bir nesil yetişiyor. Ne yapsak bunun önüne geçemiyoruz. Çok çabalar sarfediyoruz ama nafile. Hayatın gerçeklerini anlatıyoruz, iyi şeylerle-kötü şeylerin karşılaştırmasını yapıyoruz olmuyor. Bütün bu çabalar boşa çıkınca evden televizyonu kaldırsak bu da çözüm değil. Çocuk yine dışarıdan, arkadaşlarından almaması gereken davranışları almaya devam edecek. Çünkü onlar seyrediyor olacak televizyonu. Ayrıca televizyonun gerekliliği de göz önüne alınacak olursa, televizyonu ortadan kaldırmak, dünya ile kopuk yaşamak demektir. Bu da çok ilkelce olur. Sayın yetkili, biz çocukluğumuzdaki çocuklarımız için eğitici olan yarışmaları, çocuk şarkı korolarını, eğitici ve kültürel yarışma proğramlarını, belgeselleri, çocuklar ve aileler ile birlikte izlenebilecek aile kavramının önemini, toplumsal birey olarak değerlerimizi, kültürümüzü, ahlaki ve manevi değerlerin önemine dikkat çekecek programları, eğitici ve öğretici çizgi filmlerin yayınlanabilmesi ve haberi ise haber olarak izleyebilmeyi istiyoruz. Magazin proğramı olarak değil…
• Çocuklarımız müzik eğitimi aldırıp da hala gündemde olan popstarlar,dans yarışmalarına özensin ve kendisini oralarda bulsun istemiyoruz.
• Hayallerle, sihirlerle, büyülerle minik beyinleri doldurulsun, beyinleri bunlarla meşgul olsun istemiyoruz.
• Şiddet içeren programları izleyip, bunu da aile içinde, okul içinde ve çevre de kullanmasını istemiyoruz.
• Saçma sapan, anlamsız, seviyesiz kadın programlarını izleyip de, buradan da ahlaki bozucu konuşmalar, davranışlar edinsin de istemiyoruz.
• Erkekli-bayanlı eş arayan programları izleyip de yine ahlaki değerleri yok edici, yoldan çıkarıcı, kötü alışkanlıklara ve kötü davranışlara yol açan programları da istemiyoruz.
• Bu programlar olduğu sürece çocuklarımızı televizyondan uzak tutma şansımız yok.Çünkü günümüz koşullarında anne de baba gibi çalışmakta ve de çocuğunu kontrol edememektedir. Ayrıca bu programlar yayınlandığı yetmiyormuş gibi sabah-öğlen-akşam eski bölümleri sık sık dönüp dolaşıp yayınlanmakta ve insanlara ve de çocukların beyinlerine zorla aşılanmaktadır.Eskiden RTÜK vardı.Şimdi ise gerçekten RTÜK’ ün varlığını göremiyoruz. Hazırlanan programlar, anlamsız şarkılar (Bas gaza aşkım bas gaza…..vs. eminim trafik kazalarında etken olma ihtimali de vardır.) yarışmalar, diziler RTÜK’ ün süzgecinden geçer daha sonra yayınlanırdı. Çağdaş, demokratik, özgür yayıncılık anlayışı, milletimize ve çocuklarımıza zarar veren, geleceğimizi yok eden anlayış bu değildir.
12 yorum:
Hay aklınıza,yüreğinize ve dilinize sağlık Mehtapcım...Ne de güzel yazmışsınız.Çok doğru tespitler de bulunmuşsunuz.Umarım yetkili makamlarında ilgisini çeker bu çalışmanız...
Sevgiler canım..
Ne kadar doğru yazmışsın Mehtapcım.Daha dün akşam aklıma geldi bir programı seyrederken RÜTÜK'ün denetleme yetkisini mi aldılar acaba dedim,önceden bu kadar seviyesiz değildi programlar...
Umarım yazın gerekli yerlere ulaşır gerçi ulaşsada çözüm bulmaları pek mümkün değil ama sesimizi bari duysunlar dimi :(
Bu yazıyı sonuna kadar desteklerim. Tam benim düşüncelerim getirmişsiniz dile. Ne olur şu RTÜK görevini yapsa da kaliteli yayın izleyebilsek. Mesela, çocuğumu BEZBEBEK NANA'dan ayırmam o kadar zor oldu ki. Allah tan şimdi trt çocuk var en azından rahatça açabileceğimiz bi kanalımız oldu. Bizim evde trt çocuk'tan başka bişey izlenemiyor malesef.
canım yarama tuz basmışsın.keşke birşeyler değişse şu sihirli ve vazgeçemediğim kutu çocuklarınmıza güzel ve eğitici öşeyler sunsa.
benim derdim de" adanalı " dizisiyle.evde silah yok ama onlar herşeyi silah yapıp savaşmaya bayılıyor.çaresiz ne yapacağımı bilmemekteyim.seyrettirmesem de bir şekilde öğreniyorlar..
Bas gaza aşkım bas gaza adına tespitin inan çok hoşuma gitti :)
Sevgilerimle ;)
çok doğru tespitler, keşke birşeyler değişse çok isterim. Kanallar maddiyat uğruna reyting gören programlar yaparak kaliteyi düşürüyor gelecekte bunların etkilerinin nasıl olacağını kimse umursamıyor. Türk olarak çok kötü bir huyumuz var malesef planlarımız ve kararlarımız anlık çözümler getiriyor. uzun vadede kazançlı olmak kimsenin amacı değil.
bende burada sölenen çoğu söze katılıyorum özelliklede çocuklar bunlardan en fazla etkilenenler tv de komik görünen bazı şeylerin aslında gerçek hayatta hiçte öyle olmadığının farkında değiller sanki belden aşşağıya olanlar,türkçenin katledilmesi çok komikmiş gibi bunlar devamlı gündemde kim dur diyecek herşeye okadar duyarsız kaldıkkiii
Hepsi gerçekten çok doğru tespitler...Çocuklarımız için daha iyi programlar görmek istiyoruz hepimiz...
Bence güzel gelişmelerde oluyor.Trt çocuk bence güzel bir adım...
Umarım bu yazı gerekli yerlere ulaşır...
Mehtapcığım mimlendin canım. Umarım dahil olursun. Sevgiler!
Mehtapcım kızların sitesine giremiyorum şifrelemişsin.Hani benim davetiyem....
Mehtapcım, imza atarız bu dilekçe notunun altına. Tespitlerinin tamamına katılıyoruz
Yorum Gönder