13 Ocak 2009 Salı

Beni Ağlatan, Hıçkırıklara Boğan Kitap:(((

Khaled Hosseini' nin "Uçurtma Avcısı"ndan sonra yayınladığı bir kitaptan bahsedeceğim şimdi de: "Bin Muhteşem Güneş"Hiçbir hakkı olmayan, şeriatın içinde, eziyetlerin her türlüsünün reva görüldüğü, buna rağmen yaşamaya çalışan Afgan kadınlarının çilelerini okurken yaşamış kadar oldum. Ağlayarak okudum. Hem okuyup, hem ağlarken başım çatlayacak gibi oldu. Hıçkırıklara boğuldum, nefes almakta zorlandım. Odamın camını açıp derin derin nefes alıp tekrar kitaba döndüm.Çünkü olayların devamını merak ediyordum.

Yazarın ilk kitabı "Uçurtma Avcısı" nda farklı etnik kökenlerin düşmanlıklarına rağmen iki erkek çocuğun hayat hikayelerini anlatıyordu. "Bin Muhteşem Güneş" te de yine aynı hikayede bu sefer kadın kahramanların kesişen yaşamlarını, dostluklarını, acılarını yansıtıyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse hikayenin bu tarafı beni daha çok etkiledi.

Hikayenin özeti kısaca şöyle:
Hikayenin baş kahramanı Meryem'in annesi Nana bir işadamının evinde hizmetçidir. Adamın üç karısı vardır. Nana daha sonra bu adamdan adı Meryem olan bir kız çocuğu dünyaya getirir. Bunun üzerine Nana o evden uzaklaştırılır. Herat' ta kızıyla yaşamaya başlar. İşadamı da haftalık ziyaretleri ile Meryem' i görmeye gelir. Meryem babasına hayrandır. Ancak annesinin ölümünden sonra babasının onu Kabilde yaşayan yaşlı bir adamla evlendirmesinden sonra hayal kırıklığına uğrar. Meryem daha 15' indedir. Meryem bu adamla yaşamaya alışmaya çalışır. Adam ilk zamanlar Meryem' e iyi davransa da Meryem' in ard arda hamileliklerinde düşükler yaşamaya başlaması adamı çileden çıkarır ve en ufak sebepten hakaretler, şiddetler, işkenceler başlar.

Bütün bunlar yaşanırken de mahallelerinde eğitimli, kültürlü bir babanın Leyla isminde kızı vardır. Leyla'nın da birlikte olduğu bir erkek arkadaşı vardır.Tarık isminde. Birgün Tarık ailesi ile birlikte kabile yapılan saldırılardan kurtulmak ve daha güvenli bir yere gitmekten bahseder. Leyla'ya sende bizimle gel der. Ama Leyla'nın anne ve babasını bu şekilde bırakmaya gönlü el vermez. Ancak 17 gün sonra Leyla'nın anne ve babasınında orada yaşayamacaklarını anlayıp daha güvenli bir yere gitmeye karar verdiklerinde Leyla çok sevinir. Daha sonra hazırlıklara başlarlar.Yanlarında götürecekleri eşyaları bahçeye taşırlar. Ancak tam da o sırada evlerine isabet eden roket anne ve babasının ölümüne neden olur. Kendisi o sırada bahçede olduğu için kurtulmuştur yaralı olarak. Leyla' ya bu sırada Meryem yardım eder. Onu evlerine alır. Kıza bakar iyileştirir. Ancak kocası 14 yaşında olan Leyla'ya göz dikmiştir. Onuda karısı olarak alacağını söyler. Leyla çaresizlikten altmış yaşın üzerindeki bu adamın karısı olmak zorunda kalır. Bu durumdan sonra Meryem merhamet ettiği bu kıza karşı nefret duymaya başlar. Ancak daha sonra da bu nefreti dostluğa ve hatta ileride anne-kız ilişkisine döner. Bundan sonraki olaylarda birlikte herşeye göğüs gererler, birlikte katlanırlar, birbirlerini savunurlar. Fakat daha sonra birinin acı sonu, öbürünün kurtuluşu olur......

Son zamanlarda en çok etkilendiğim, hüzünlendiğim, içim burkularak okuduğum gerçekten okunulası bir kitap. Kitabı tavsiye ediyorum. Olayların detaylarını anlatmıyorum. O zaman okumayan arkadaşların kitabı okumalarının bir anlamı kalmaz.

13 yorum:

pelince dedi ki...

Mehtapcım öneri için teşekkürler...Konusu gerçekten güzelmiş..
Sevgiler..

Adsız dedi ki...

çok etkileyici bi konusu var. ama çok dramatik bi anlatımı varsa okumak istemem. çünkü çok etkileniyorum günlerce çıkmıyo aklımdan. kendime eziyet etmek istemem. :)

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Canım mutlaka alacam bu kitabı. Bugün kitap fuarına gittim birsürü aldım kitap. Önerin için sağol.Öptüm canım

~PakKaramu~ dedi ki...

Visiting your blog

şirinem dedi ki...

anlattığın kadarıyla oldukça güzel bir kitap bugün bulursam alıp okumak isterim paylaşımının için teşekkür ederim sevgiyle kal.

zuzuların annesi dedi ki...

Uçurtma Avcısını okumuştum...Bunuda hemen not ettim canım...Sevgiler:)

Adsız dedi ki...

Mehtapcim listemdeki bir kitap. Şu an kardeşim okuyor. Çok güzel anlatmışsın, ellerine, yüreğine sağlık.

ELİF dedi ki...

mehtapcım gercekten çok etkileyıcı bır kıtap gıbı gözukuyor.elimdeki kitapları okuduktan sonra alacagım ilk kitap olacak..çünkü böyle kıtapları çok sevıyorum.
çok güzel özetlemişsın bu arada kitabı..
sevgılerle...

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Asla unutamayacağım iki kitap.
Ben de gözyaşları içinde hıçkırıklarla okudum.
Ve yaşananların bir hayal ürünü olmaması, kadınların dünyanın heryerinde her devirde çekmekle bitmez çileleri beni isyan ettirdi.
Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

Canım valla imreniyorum sana,hem işgüç,hem kızlar,hem bloglar,hemde kitap okumaya vakit ayırabiliyorsun.Bunun üstüne ne denirki Maşallah!!!

Cocukla Cocuk dedi ki...

Mehtap'cım, uçurtma avcısını bitirmek üzereyim, çok üzüldüğüm yerlerde uzun duraklar veriyorum kitaba. 2. kitabında güzel olduğunu duyuyorum ama bu duygusal hamile halimle kaldıramayacağım sanırım.

Adsız dedi ki...

öyle dedim böyle dedim bugün kitapçıda görünce dayanamadım aldım kitabı. okunacakların arasında yerini aldı sonuçta. beni bekliyor. ne zaman sıra gelirse artık.

tinimini hanım dedi ki...

Gerçekten muhteşem ama bir okadar da acı dolu bir kitap.Öfkeyle okuyup,satırlara hapsolacağınız...