Bu yazımı da "döndükten sonra yayınlayayım" diyordum ancak babalar günü çok gerilerde kaldı.Geciktirmeden yayınlamamın daha doğru olacağını düşündüm.Çünkü daha öncede belirttiğim gibi o kadar çok malzeme var ki anlatılacak.Eminim bu bir hafta on gün içinde daha da artacaktır.Dediğim gibi yazlıkta eğlence,etkinlik için herşey vesile oluyor.Tabii ki bu organizasyonları hanımlar düşünüyor,hazırlıyor ve uyguluyor.Mesela anneler gününde ben orada değildim.Annemin anneler gününü de telefonla kutladık.Anneler gününde böyle birşeyler yapmak beylerin yani babalarımızın aklına gelmemiş.Mahçup oldular ve seneye kısmet olursa bizde anneler gününde sizi yemeğe çıkarırız dediler.Gerçi yemek yemek mesele değil.Her zaman o ve benzeri şeyleri yapıyorlar.Ama anılmak.İşte bütün mesele bu.Sema Teyzemiz,Ayhan Amcamıza "benim anneler günümü kutlamayacakmısın" demiş. O da "sen benim anam mısın ki" demiş. Ama daha ayrıntılı düşünülecek olsa eş, bir bey için annenin görevlerini üstleniyor.O olmasa bile çocuklarının anası.Beylerin bu açıdan bakması lazım bence öyle değil mi?Neyse Hanımlar çok güzel şeyler hazırlamışlar ortaklaşa.(Hanımlar diyorum çünkü, annem ve isimlerini tek tek belirtemiyeceğim teyze ve ablalar)Mesela babaların pastası klasik yuvarlak kek kalıbında pişirilmiş keki ortadan ikiye bölünmüş, tam ortasına bolca oradaki ağaçlardan toplanıp yapılmış kayısı marmelatı sürülmüş.Kekin diğer bölümü üzerine kapatıldıktan sonra da üstüne bu sefer bolca yine ağaçtan toplanmış şeftaliler ile yapılmış şeftali marmelatı bolca sürülmüş,orta göbek kısmada karadut marmelatı ve üzerleri taze çiğ kayısı ile süslenmiş.Çok lezzetli bir pastaydı.Ben çok şekerli ve kremalı şeyleri sevmem.Mayhoş ve tatlı arası bir tattaydı pasta.Yapanların ellerine sağlık.Görüldüğü gibi ellerindeki malzeme ve imkanlarla bunları yapabiliyor hanımlarımız.
Pastanın üstüne mumlar konuldu ve babalarımız hep birlikte mumları söndürdüler.Alkışlandı.Daha nice senelere babalar gününe inşaallah.Babalar gününde henüz siteye çok kimse gelemediği için sayımız bu kadardı.
Pastalar kesildi.Tabaklara servisler yapıldı.Masanın baş tarafında daha başka şeyler de vardı.Bütün bunlar İstanbul şarkıları eşliğinde afiyetle yenildi, içildi ve eğlence faslına geçildi.
















Cumartesi günü kısmet olursa Şehir dışına çıkacağım.Daha önceki yazımda belirttiğim gibi annemlerin yanına gideceğiz.İznimiz bazı nedenlerden dolayı erken başladı ve biraz da uzun olacak.Allah nasip ederse Temmuzun ortalarında döneceğiz, inşaallah.Aslında bugünlerde doktora da gidip geldim.Sol elimde uyuşma ve güç kaybı vardı. Nöroloji doktorunun muayenesi ve onun sonucunda koymuş olduğu teşhiş sol dirseğimde sinir sıkışması imiş ve ameliyat olmam gerektiğini söyledi.Aslında ben biraz ihmal etmişim arkadaşlar.Ağrı ve sızı olduğunda gitseymişim fizik tedavi ile geçebilirmiş.Bense ne zaman elimde uyuşma ve güç kaybı oldu, bunun üzerine de geçer diyerek salladım,on günden sonra gittim ve bayağı ilerletmişim.Elimi kullanamamaya başladıktan sonra gideyim dedim ama hiç ihmale gelmezmiş meğerse.Aman haa! siz siz olun benim gibi ihmal etmeyin.En ufak ağrının mutlaka bir nedeni vardır. En azından doktora gidersek erken teşhisle daha basit tedavi yöntemleriyle iyileşme sağlanmış olur.Neyse işte böyle...İznimde daha dikkatli kullanacağım elimi,doktorun tavsiyelerine uyarak, geldiğimde de önce fizik tedavi,sonrasında geçmezse başka bir doktora daha gösterip olması gereken neyse onu değerlendireceğim,hayırlısı...Bir süre yazı yazamayabilirim, artık önceki yazılarımı okursunuz.Gideceğim yerden geldiğimde havadisler, gezi anıları,tatil anıları ve tabii resimleri de olacaktır.Tatil dönüşü görüşmek üzere...Hepinize sağlıklı,mutlu ve huzurlu bir tatil diliyorum.Herşey gönlünüzce olsun...


