27 Şubat 2010 Cumartesi

Mekanın Cennet Olsun Rıfkı Hocam..:(((


Bugünlerde üzerimde bir rehavent durumları mevcut.Hafta içi sanıyorum perşembe günü idi. Kızımla yan kolonda link vermiş olduğum Edebiyat Kültür Sitesi nin değerli kurucu yazarlarından ve hocalarından sayın Rıfkı KAYMAZ'ın vefat ettiği yazısı ile karşılaştık anasayfalarında. Rıfkı Hoca'dan kızımda hafta da birgün güzel okuma, yazma ve türkçe dersi alıyordu. İrem çok seviyordu Rıfkı Hocayı. Perşembe günlerini iple çekiyordu. Hatta sitelerinde irem'in şiirini de Rıfkı Hocamız yayınlamıştı minik kalemler köşesinden. İrem'den son derslerinin birinde yine bir şiir almıştı ve yayınlayacaktı. Şiiri ben görmedim. Çünkü ders esnasında yazdırmış. Eve de ödev olarak veriyordu. Ancak İrem'in ikinci şiirini yayınlaması da kısmet olmadı. Eşim de saygı ile bahsederdi. Öyle ki bende kendilerini tanımış kadar olmuştum kızım ve eşim vesilesi ile. Gerçi şahsen tanışmayı da çok arzu ediyordum. Maalesef o da kısmet olmadı. Belki de bu yüzden çok üzüldüm.İnsan ancak tanıdığı insanların acı haberlerinde daha derin bir üzüntü yaşar ya, Rıfkı Hoca içinde aynı üzüntüyü yaşadık o gün öğrendiğimizde. Yalnız fırsat buldukça sitelerinde saygıdeğer kalem dostlarının Rıfkı Hoca hakkında yazdıkları yazılardan ve kendilerini tanıyıp da yorum yapan kişilerden de vefatının ardından çok daha yakından tanımış oldum kendilerini. Öyle güzel şeyler yazılmış ki hakkında gerçekten böyle bir insanı tanıyamadığım içinde ayrı bir üzüntü içindeyim.Tam bir iyilik timsali, vefakar, mülayim, iyilik ve sevgi dolu bir yüreğe sahip, hem edebi, hem de insani yönüyle gerçekten örnek alınacak bir büyüğümüzmüş kendileri. Cenab-ı Allah mekanını cennet eylesin inşaallah.Kurucusu olduğu, Büyük emek vermiş oldukları Kültür ve Edebiyat Sitelerinde de çok değerli yazar ve hocalarımızın da Rıfkı Hocamız hakkında yazmış oldukları yazıları okumanızı, bu vesile ile kendilerini yakinen tanıyanların kaleminden sizinde o değerli insanı tanımanızı çok arzu ederim.

Cenabı Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve dostlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.Mekanı cennet olsun inşaallah.

Rıfkı Hocamızın resmi:www.kalem.biz/

20 Şubat 2010 Cumartesi

Okuduklarıma Dair...

2040 Amerika İslam Cumhuriyetini Carrefour'da gördüğümde ilgimi çekip almıştım.Kitabı biraz okudum ve gerçekten ilginç bir kitap.Okurken keyifle de okuyorum ama benim kitap tutkumdan nerede veya kimde bir kitap görsem gözüm doymuyor.Aaa bunu da okumalıyım diyorum.Resmen gözüm kalıyor, gördüğüm kitapta..Bu derece tutkunun hastalık olduğunu düşünüyorum.Herşeyin bir dozu olmalı.Bana kalsa karanlıkta bile kitap okuyacağım.Neyse bu kitabımın ise çoktan bitmiş ve yorumlarımı sizlerle paylaşmış olmam gerekiyordu ama bu kitabın kaderinden olsa gerek; okumaya başlıyorum, birilerinde veya bir yerlerde ilgimi çeken bir kitap görüyorum.onu alıyorum ve bu kitap nasıl olsa benim, elbet birgün okurum düşüncesiyle onu bir kenara koyup emanet aldığım o kitabı okuyup, geri yerine iade etmek istiyorum.Gerçi yan kolonda gördüğünüz kitapların yorumlarını henüz yapamadığım için huzursuzluk da duyuyorum.Kitap yorumlarıma daha çok ileride okuduğum zaman bende nasıl etki bıraktığını ve kitabın içeriğini daha net hatırlamama yardımcı olacağı düşüncesi ile değinmek istiyorum.Bana göre her kitap okunmaya değer.Hepsinde kendimizi bambaşka bir dünyanın içinde buluyoruz.Amerika İslam Cumhuriyeti kitabımı da bitirmek için sabırsızlanmama rağmen emanet aldığım kitapları okuyup bir an önce teslim etmek adına sürekli geciktiriyorum ve de erteliyorum.Bu hafta yine bir arkadaşımın masasında kitap gördüm incelerken "al oku, nasıl olsa sen benden çabuk okuyorsun" dedi. "tamam" dedim.Bir süre düşündükten sonra "yine Amerika İslam Cumhuriyeti kitabım ertelenmek durumunda kalacak" diye, Bu sefer kendime hakim olup, arkadaşıma "elimdeki kitabı bitireyim öyle alayım" dedim.Oda tamam sen bilirsin dedi.bakalım ne zamana bitirebileceğim.Artık bitirmeliyim şu kitabı.Kendi kendime söz veriyorum, en kısa zamanda okuyacağıma dair.herkese sağlıklı,hayırlı, mutlu, verimli ve de bol okumalı bir hafta sonu ve hafta diliyorum.

10 Şubat 2010 Çarşamba

Renk Cümbüşlü Bilekliğim...

Herkese sağlıklı,hayırlı, huzurlu bir hafta diliyorum. Fırsat buldukça uğramaya çalışıyorum buraya ama sadece yazmak için. Herkesi fazla okuyamıyorum.İnşaallah kısmet olduğunda ilk fırsatta okumaya çalışacağım. Birkaç arkadaşıma ara ara uğradığımda da birkaç postlarını geriye dönük okumaya çalışıyorum ve yorum da bırakmaya çalışıyorum. Bazen bu da mümkün olmuyor. Bunu neden yazdığıma gelince, sorumluluk hissetmemden kaynaklanıyor olabilir.Her seferinde böyle bir açıklama yapma gereği duyuyorum her nedense. Daha önceleri de belirttiğim gibi paylaşmayı seviyorum ve bunun için de buradayım bende. Eğer kendimden ve hayata
dairlerimden ne varsa, bunları size de yansıtabiliyorsam, burada paylaştığım şeylerle beni okuyan herkese birşeyler katabiliyorsam ve bundan dolayı da faydalı olabiliyorsam ne mutlu bana.


Yukarıdaki fotoğrafta görülen bilekliği de yine ben yaptım. Bu bilekliği yapalı da aylar oluyor. Ama ben fırsat buldukça yayınlamaya çalışıyorum yaptığım çalışmaları da. Bilekliğime gelince kendilerini, renk cümbüşünü sevenlerin beğenisine sunuyorum. Elimde kalan kırık yarı değerli taşları harmanlayarak, değerlendirmek adına yaptım. Sonucu görünce bende beğendim. Bu tür çalışmaları yaparken ortaya nasıl birşey çıkacağını; çıkacağını bilsem bile beğenip beğenmeyeceğimi bilemiyorum. Yani öncesinden tasarlamıyorum çok zaman. Bu da öyle çalışmalardan biri işte. Bileğimde şıkır şıkır, hoş, beni rahatlatan bir duygu uyandırıyor. Taşlarımın yanı sıra iri bakır zincir, mum ip, bakır ara pul aparatlar, klips vs. kullandım. Bu arada taşlarımın arasında ametist, turkuaz, mercan, akik, cam boncuklar var. En güzel tarafı da elinizde kalan ufak tefek parçaların ziyan olmaması ve bu şekilde değerlendirilerek güzel sonuçlar ortaya çıkması sevindirici oluyor benim için...Yine yazımı noktalarken herkese sevgi dolu, sağlıklı, bol verimli bir hafta diliyorum....